BU BİR ŞİİR DEĞİLDİR
Yayla papatyası, kasabasından farksız bir yayla.
Bokun üstü toprakla örtülüyor.
Zannederim nefret, ilk orada kendini eve davet ettiriyor.
Yıllar yılları kovalıyor,
Bok kağıt olup halıya dökülüyor.
Soruyorum burada önerecek ne var?
Korkunç bir şey oluyor bir gün,
Telefon konuşması yılları aşıp hep dün oluyor.
Saklamak korkmaktan zor,
Nefret evin bir üyesi oluyor,
Boklar mavi camlarla örtülüp kayda alınıyor.
Soruyorum bunda bekleyecek ne var?
Bir saz orkestrası kır papatyalarından söz ediyor.
Bok sanatta tribülansla örtülüyor,
Sahne açılıyor ve ışık hep aynı renk dört kere yanıyor.
Nefret evden can almaya devam ediyor.
Soruyorum acaba eğlence yeni mi başlıyor.
Yok yok susturayım ben yayla papatyasını.
Çünkü mavi dikenlerle yan yana bilir kendini.