Follow

BİTMEYEN YOL:
Düş ve düşüşlü bir yol bu...

Sana söylenen yalanı yansıttığın için sana yalan söylüyorsun dyebiliyorlar. Bundan sıkılıp sana yalan söylendiğini anlayınca üstüne senin de yalan söyleme hakkın olduğunu hakiki bulmuyorlar. Halk kin ve teşvik istiyorsa... Engellememiz gereken bunu onlara verenler mi, yoksa bunu isteyenler mi? Tabii ki de birincisi her zaman isteyen taraf istenen bir taraftır. Bugün senin istemediklerini isteseler de, talep etmenin sonu yok nasıl olsa gün gelir senin rüyanı isterler. Dünya'nın en sevdiğim kötü huyudur tekrara düşmesi. Güç sendeyken başını ezdiğin pazarcının kendisi olmak istersen eğer, gücü kazanan başkası da senin pazarını devirecektir. Çünkü yıllardır pazarda hep yanlış olduğu için değil bazen de gücün düzenine karşı olduğu için tezgahlar devrilmiştir.

Yine de her insan, bir eşya talep ediyordu. Benim de bir talebim vardı bir zamanlar; şahit olduklarıma yön verebilmek. Ne yazık ki bunu hiçbir zaman yapamadım. İnanın bu öyle büyük bir güç değildi. Yerini değiştirmek ya da en azından kafanı çevirmek kadar doğal bir hareketti.

Psikolojimin bozuk olması onun güzel çalışmadığı anlamına gelmez. Psikolojim mevcut yasaları anlamakta. Anladığında da yorum ve lehçe farklılığından dolayı sürekli olarak karışmakta.
Kişi eşya ister, ona isim vermek, görev vermek ister, anı saklamak ve daha nicelerini ister. Save yani koru olan save, yani sev. Yolun sonuyla çok ilginenince yolun tamamının rengi atar, asfaltı eskir. Yürümek ve yürümemek aynı şeye dönüşür. Bu yüzden her insan eşya ister evet ama kimisi yolun içinden kimisi sonundan ister.
Bununla ilgili birisine psikolojisi bozuk demek psijkoloji denen şeyin kendisi değil mi? Haykırdığımız şeylerin gerçekleşmesi mümkünse, bu dersin en başında çocuklara çok iyi bir şekilde her türlü bilimden önce anlatılması gerekmez mi? Hayal mi geliyor bu fikir? Yaşadıkları hayatlara şöyle düşünerek bir baksınlar. Orada hakiki biçimiyle gizlenmiş o eli ve elin kendi sözleri olduğunu görürler mi? Buna inanan da var inkar eden de. Gördüğü için inkar eden de var.

Aşk şarabının bir iki yudumunu insanlarla içebilir insan. Gerisinin bir kısmı gökyüzündeki yıldızlara adanır. Bir kısmı denize adanır. Bu ikisinden biraz fazlası esen rüzgara ve mırıldanan şarkıya pay edilir. Bardağın yarısı böylece biter. Kalan da ikiye bölünüp devam edilir.. Çeyreğin yarısı geçmişe adanır. Öteki yarısını sessizlikle boca eder bir çeyrek şarap daha üretirsin. İşte iki çeyreğin birleşimi olan kalan bardağın son yarısını hiçbir zaman neye ayıracağını bilemez elinde öylece tutarsın. Yavaş yavaş tüketmek istersen sürekli çoğalır, birden dikip "Nihayet" diyebilirsin de.

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.