ANILARIKORKU CESARETIN KAYNAĞIDIR.
Kuzey rüzgarlarının ağırlığı altında ezilen uzun ve karanlık bir gecenin içinde, sadece toprağa batırılan, kimi zaman da taşlara çarpıp tiz bir sesle yankılanan bir kazmanın sesinden başka bir şey duyulmayan Ömeryan vadilerinin birinde harıl harıl çalışmaktaydık. Karpuz dilimini andıran ay, beşinci gününe biraz önce girmişti. Yıldızlar sürüsü, gökyüzünde büyük bir ihtişamla güzelliklerini sergiliyor, ay ışığının da aralarına katılması gökyüzüne olağanüstü bir güzellik katıyordu. Ta uzaklardan gelen kurt sesleri gece karanlığını yırtıp bize ulaşıyor ve hemen yanı başımızda bulunan, kalın ve yüksek bir meşe ağacının üstündeki baykuşun sesi kötüyü, tehlikeyi haber veriyordu. Küçükken babamızın dilinden dinlediğimiz masallarda bu hep böyle anlatılmaktaydı. Batıl inançlarda olumsuzluğun habercisi ve figüranı olan baykuşun üstümüzde dolaşması boşuna değildi. Ve biz bunu fark etmeyecek kadar çalışmaya dalmış bir şekilde sabah olmadan elimizdeki işi bitirmeye çalışıyorduk.