Follow

yirmilerin ilk yarısı tuhaf bi savaş.

herkesin sorumluluklarınız ve çözüm sağlayacağınız problemler (meslek diyoruz ya hani) konusunda, direkt sizin hayatınızda geçerli olmasını bekledikleri pek net gündemleri var.

çocukkenki, ilk ergenlikteki belirsizlikten başka bi belirsizlik bu dönemki. çünkü önceki dönemlerde sadece bi cevheri şekillendirmekti dert, şuan ise hayatınız zenginleştirilmiş uranyum gibi herkese göre (ve tabii beyninizde ‘ben’ diyen şeye göre de) her an gerçekleşmeye hazır.

e tabii ne biçim bi savaş dönüyo dimi üzerinizde. size verdikleri isme bu düzeyde yatırım yapmalarının sebebini falan farkediyosunuz, meğersem bu zenginleştirilmiş uranyumun çeperinden otlanmakmış hep dert.

neyse, bu dönem öyle bi dönem ki gerekirse psikolojik aygıtınızı, bedeninizi ve stres mekanizmanızın eşiklerini bi parça zorlamak pahasına o savaşı kazanmak zorundayız. çok azımızın o herkesin gündemine, o çevrenin çağrısına kulak verip de hayatını kurtarma şansı var. çünkü çevremizin hayatımız üzerine konuştuklarının sorumluluğunu alabilecek bi çapı yok. onların çağırdığı kişi olduğunuz ölçüde sizin de yok. o yüzden stres mekanizmasından, psikolojik aygıta kadar zaman zaman gözden çıkartılması gerekenlerden bahsediyorum.

bi düşünsenize, herkese 10 sene önce sağlıkçı ol dediler. 5 senedir de yazılımcı ediyorlar herkesi. devlet memuru ettiklerini saymıyorum bile. çevre, bu hayatların sorumluluklarını alıyor mu peki? bu problemlere ve böylesi çözümlere atanmış hayatların enkazları için suçlayacak birtakım güç sahipleri falan hep bulurlar. ama hiçbi zaman çevrenin kendi çağrısı sorumlu değildir.

o yüzden, yirmilerin ilk yarısında (duruma göre 30’a kadar uzayabilecek o aralıkta) güzel yaşamak ancak size çağrıda bulunan çevrenin o sorumluluğu alabileceğine inanmışsanız mümkün. bu konuda en ufak bi şüphesi olan, benim gibi, güzel yaşama hevesinin bu savaşı kazanmasına bağlı olduğunu bilmeli.

o yüzden sıkılmak, odaklanamamak, başarısız hissetmek falan; bunların karşısında omurganı eğeceksen belki de çevrenin çağrısına katılmalısın. sizin gibilere av bol ne olsa. her yeni neslin hayatını talan eder, her 10 yılda bir sorumluluğunu alamayacağınız meslek yığınlarıyla öğretiyi yaymaya devam edersiniz.

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.