dinocrocuta gigantea kafatası. soyu tükenmiş percrocutidae familyasının bir üyesi. çok güçlü çenesiyle kemikleri kırabiliyor. miyosen döneminde (23m-5m yıl önceleri) asya ve afrika’da yaşamış bir tür.
bugünki sırtlanlara benzer şekilde, leş yiyorlar. ama taksonomik olarak aynı takımda yer almıyorlar.
antropolojide neolitikleşme denilen bi olay var. evcilleştirmeden teknolojiye bir dizi daha öncesinde bölük pörçük olan antropik davranışın bi anda köpürmeye başlaması ve nihayetinde bugünki sanayi ve tüketim toplumuna kadar getirdiğimiz süreç.
homo sapiens halen bu sürecin içerisinde ve bunun en net belirtilerinden birisi “üretim” ve “tüketim” kavramları konusunda epey yayvan tanımlarımız olması. üretimin ve tüketimin ne olduğunu, “tüketici” derken nereye isabet ettiğimizi gene ancak bu neolitikleşme köpüğünün üzerinde yürürken yapabiliyoruz. dolayısıyla bi kalıcılıkları yok bu kavramların. antropolojik birer veri gibiler, bi gün bi yere ulaşmadan yok olmaları çok olası
matematik keşif mi, icat mı?
bu aslında “matematiksel bilginin mülkiyeti insan toplumlarında mı, yoksa evrende mi?” sorusuyla iç içe. ki bu yeni soru da buradaki probleme pek yardımcı olmaz, çünkü kültür ve doğa arasında modernlerin varsaydığı kadar sert bi ayrım da yoktur. doğayı el altında tutmak isteyen, kültürü de el altındaki doğa üzerinden yargılamak isteyen ajandaların sonucunda ortaya çıkan bi semptomdan ibarettir bu. bu iki soru hep sorulur, çünkü ister keşfedilmiş bir cevher olsun ister kültürel bir teknoloji olsun, matematiksel bilgi her koşulda kültürü de doğayı da paranteze alabilecek kadar kuşatıcıdır.
bu sorular, bu kuşatıcı kuvvet üzerinde bir vesayet savaşından ibarettir.
istediğim arayüz aşağı yukarı şöyle bi şey
#cyberpunk #windows
https://www.tumblr.com/z-o-mby/735445529443581952/w%CE%B9%C9%B3%D4%83%CF%83%C9%AF%CA%8216-3gp-%E5%BD%A1