"Kürtler olarak, Türk toplumunun solcumsu kesimini her daim kendimize yakın bulmuşuzdur. Bu nasıl bir şartlanmışlıksa artık, onları sevmişiz, onları bağrımıza basmışız, yetmemiş onların vefatına herkesten önce biz üzülmüşüz. Öyle bir karşılıksız sevda ki bizimkisi, onların bizim hakkımızda ne düşündüğünü ve bizim bir millet olarak ezilmişliğimize karşı onların nasıl bir tutum takındığını bile umursamaz olmuşuz.
Bu noktadan hareketle sözü, bugün vefat eden Türk şarkıcısı Edip Akbayram’a ve vefatının ardından onu ulvi söylemlerle anan kimi Kürt dostlarımın bu tutumuna getirmek istiyorum. Eğer bu şarkıcının cenazesi islami inançlarla bir camiden yolculanacaksa, imamın “Merhumu nasıl bilirdiniz” sorusunu “Onu iyi bilmezdik” diye cevaplamak isterim.
Evet, onu iyi bilmezdim. Onun ne olduğunu en iyi biçimde, Ahmet Kaya’nın, salt bir Kürtçe şarkı eşliğinde bir klip çekme arzusunu dile getirdiği için linç edildiği o meşum geceden bilirim. O utanç gecesinde, Serdar Ortaç’ın sahneye fırlayıp Onuncu yıl marşına alkış tutanlardan biri de Edip Akbayram idi.
O utanç gecesinin çok sonrasında, hakkını yememek lazım, Serdar Ortaç defalarca pişmanlığını dile getirdi. Fakat onun provokasyonuna alkış tutanlar, ki Edip Akbayram da dahil olmak üzere o gecedeki utanç görüntüleriyle alakalı hiçbir nedamet göstermediler.
Evet, merhumu iyi bilmezdik. İyi bilmeyeceğiz de."
Ercan Ilgın