Hatay’da Bulunan Silenus Mozaiği

1934 yılında Hatay’daki Daphne Antik Kenti’nde bulunan Silenus Mozaiği, MS 325 ila 330 yıllarına tarihleniyor.
arkeofili.com/hatayda-bulunan-

Hatay’da Bulunan Amazonomakhia Mozaiği

1934 yılında Daphne (Harbiye) Antik Kenti’nde bulunan Amazonomakhia Mozaiği, MS 4. yüzyılın ikinci yarısına tarihleniyor.
arkeofili.com/hatayda-bulunan-

Hukuk insanları hiçbir zaman daha adil yapmadı; ve ona duydukları saygı sayesinde, iyi niyetli insanlar bile her gün adaletsizliğin aracı haline getiriliyor.
-- Henry David Thoreau

Anarşi bugün saldırıdır; her otoriteye, her güce, her devlete karşı savaştır. Geleceğin toplumunda anarşi savunma olacaktır; herhangi bir otoritenin, herhangi bir gücün, herhangi bir devletin yeniden kurulmasının engellenmesidir.
-- Carlo Cafiero

“Hukuk sisteminin içine yerleşmiş bir olgu olarak soykırım”

Ermeni soykırımı ve Ermenilere karşı uygulanan politik, ideolojik ve ekonomik şiddet, sadece Ermenilere karşı işlenmiş barbarlık gösterilerinde değil, aynı zamanda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde çıkarılmış bir dizi normal ve sıradan hukuk metinlerinde gizlidir.
Bu minvalde soykırım, sadece fiziki imha anlamına gelmemektedir. Hatta daha ileri giderek iddia edebiliriz ki, Ermenilerin fiziki olarak imha edilip edilmediklerinin bir ayrıntı gibi durduğu bir olgu ile karşı karşıyayız. Sürgün ve imha sürecinde ne kadar Ermeninin ölmüş olduğu veya ne kadarının hayatta kalmış olduğu ikincil bir sorundur; önemli olan, Ermenilerin kadim vatanlarındaki izlerinin tümüyle yok edilmesidir.
instagram.com/p/C6JAzhdrdqT/

109'uncu yılında Ermeni Soykırımının tüm Kurbanlarını saygıyla anıyorum... Ermeni soykırımına ve tehcirine katılanları lanetliyorum... Ermeni soykırımını unutmadık unutmayacağız!

Sevan Nişanyan - Ermeni Kırımında Kürtlerin rolü youtu.be/QZSBjtWFNOM?feature=s @YouTube aracılığıyla

İşçiler 4000 yıllık mağaraya önce kendileri girdi... Aşağıda karşılaştıkları manzara sonrası yukarıya giden bayrağı salladılar. Tam 7.000 tane çıkarıldı

İşçiler ve arkeologlar tarafından gerçekleştirilen ortak çalışma sonrasında işçiler, 4000 yıllık mağaraya ilk olarak tek başlarına girdi. İşçiler, aşağıda karşılaştıkları manzara sonrasında hemen yukarıdaki bayrağı salladılar. Arkeologlar da aşağı geldi. Tam 7.000 tanesi günlerce çıkarıldı.
tv100.com/isciler-4000-yillik-

Hatay’da Bulunan Kuşlar Mozaiği

1934 yılında Hatay’daki Daphne Antik Kenti’nde bulunan Kuşlar Mozaiği, MS 6. yüzyılın iki yarısına tarihleniyor.
arkeofili.com/hatayda-bulunan-

Hatay’da Bulunan Zümrüdüanka Mozaiği

1934 yılında Daphne Antik Kenti’nde bulunan Zümrüdüanka Mozaiği, MS 5. yüzyılın son çeyreğine tarihleniyor.
arkeofili.com/hatayda-bulunan-

atay’da Bulunan Paris’in Yargısı Mozaiği

1932 yılında Antioch (Antakya) Antik Kenti’ndeki Atrium Evi’nde bulunan Paris’in Yargısı Mozaiği, MS 2. yüzyılın ilk yarısına tarihleniyor.
arkeofili.com/hatayda-bulunan-

Gough Mağarası’nda 14.700 Yıl Önce Yamyamlık ve Ritüeller

Yamyamlık konusu günümüzde çoğumuz için kulağa rahatsız edici gelse de geçmişimizin iyi belgelenmiş bir parçası
arkeofili.com/gough-magarasind

Hatay’da Bulunan Okeanid Mozaiği

1934 yılında Hatay’daki Daphne Antik Kenti’nde bulunan Okeanid Mozaiği, MS 3. yüzyılın ilk çeyreğine tarihleniyor.

arkeofili.com/hatayda-bulunan-

Çetin Altan'dan bir 23 Nisan yazısı: “Eğlenin yavrularım, eğlenin” (23 Nisan 1968)

ÇETİN ALTAN'dan bir 23 Nisan yazısı...

23 Nisan 1968’de Akşam gazetesinde Çetin Altan’ın kaleme aldığı “Eğlenin yavrularım, eğlenin” başlıklı yazı daha sonra Çetin Altan’ın kendi sesinden plak olarak da yayınlandı.

Aşkın Plak tarafından yayınlanan plağın ön yüzünde Vietnam savaşı ve savaşan çocuk askerleri konu edinen “Ağıt”, arka yüzünde de “Eğlenin Yavrularım” makalesi yer aldı.

Çetin Altan’ın 1968’de yazdığı ve hâlâ eskimeyen bu yazısına Nâzım Hikmet’in “Kerem Gibi” adlı şiiri de eşlik ediyor...

Yazı hakkında hemen dava da açıldı tabii.

Çetin Altan'ın "Eğlenin yavrularım. eğlenin" başlıklı 23 Nisan 1968 tarihli makalesinin biraz kısaltılmış hali şöyle:

“Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının kırksekizinci yıldönümü. Bugün Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

Eğlenin yavrularım, eğlenin, gülün, oynayın, koşun, bağırın, egemen bir ülkede özgür ve mutlusunuz. (…)

O kadar özgür ve mutlusunuz ki, kazara aklınıza vatanımızda dalgalanan çok yıldızlı bir yabancı bayrağına bakarak kuşku girerse, savcı yapışabilir yakanıza:

‘Niye düştünüz bu kuşkuya?’ diye.

Ve şâyet küçücük çıplak ayaklarınızla koskoca İstanbul şehrinde yatacak bir yer bulamıyor da, kapı diplerinde kıvrılıyorsanız, yüreğiniz hiç kararmasın, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı sizler içindir.

Eğlenin yavrularım, eğlenin, gülün, oynayın, koşun, bağırın, egemen bir ülkede özgür ve mutlusunuz.

On yaşına kadar bin tanenizden dörtyüz ellinizi mezarlıklara mı götürüyorlar? Büyük kentlerin gecelerinde, dar ve karanlık sokaklarda sizi on liraya satanlar mı var? Köylerde okulsuz, bakımsız ve pabuçsuz; inekleri mi güdüyorsunuz?

Aman sakın… Savcı çok kızar bu sözlere. Egemen ve özgür olduğunuzu inkâr sayılır bu: sınıfı sınıfa düşürmek, hükümetin manevi kişiliği, milletin bütünlüğü, demokrasiye karşı çıkmak, milli çıkarlara aykırı hareket ve daha türlü türlü maddelerle bir gece yarısı alınıp cellâtlara verilirsiniz.

Eğlenin yavrularım, eğlenin, gülün, oynayın, koşun, bağırın, egemen bir ülkede özgür ve mutlusunuz.

Savcılar, polisler, zindancılar, jandarmalar ‘Egemen ve özgür değiliz’ demeye çok kızarlar. Hele küçücük boyunuz, daracık göğsünüz, sıska vücudunuz ve yırtık pantolonunuzla araba vapuru iskelelerinde otomobil camı silerken, gözünüz arabanın içindeki temiz giyimli, şık ayakkabılı, taranmış saçlı çocuklara kayarsa, içinizi çekmeyin. Bir iç çekiş sosyalistlik, iki iç çekiş komünistlik, üç iç çekiş anarşistlik, dört iç çekiş ihtilal, özgürlüğe ve egemenliğe karşı çıkmak, Rus casusu olmak, Pekin’e satılmaktır. Sonra sizlere, fakirlikte eşitlik arıyor derler, demokrasi düşmanı derler. Milli değilsiniz derler. İçinizi çekmeden silin arabaların camlarını. Ellerinin tersiyle, sinek kovar gibi sizleri kovanlara, özgürlük ve egemenlik aşkına neşeli gülücükler yapınız. Ezilip, horlanıp, sürünmek şanıdır demokrasimizde yaşayan fukara çocuklarının. Bu şandan sizleri tutamaksız bırakanları mahrum etmeyiniz.

Eğlenin yavrularım, eğlenin, gülün, oynayın, koşun, bağırın, egemen bir ülkede özgür ve mutlusunuz.

Babanız, on liraya harç mı çekiyor bir inşaatta, köyde ağa yanaşması olarak mı çalışıyor boğaz tokluğuna, gazete mi dağıtıyor sabahın kör karanlığında? Bir de babalarınızın harç çektiği binaların yükselişine bakınız, ağaların ton ton pamuk balyalarına ve gazetelerin büyük rotatiflerine. Onların içinde ve gölgesinde yaşayan çocuklar sizlerin kardeşlerinizdir. Özgürlük ve egemenlikte eşitsiniz onlarla, hele şehitlik pâyesi en çok sizler içindir.

Eğlenin yavrularım, eğlenin, gülün, oynayın, koşun, bağırın, egemen bir ülkede özgür ve mutlusunuz.”

sesonline1.blogspot.com/2022/0

Show more
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.