BİR DAHA KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMAK İÇİN
Mahmut Uzun
Hiçbir Yahudi, Auschwitz fırınlarında yanarken “Yaşasın Demokratik Almanya!” demedi.
Hiçbir Yahudi, kendisini gaz odalarına gönderen devlete güzelleme yapmadı.
Hiçbir Yahudi, faşizmin gölgesinde oyalanmadı.
Onlar ne yaptılar?
Bir daha kimseye muhtaç olmamak için İsrail’i kurdular.
Peki biz ne yaptık?
Ne yaptı bu halk, Roboskî’de paramparça edilirken?
Zîlan’da, Dersim’de, Mahmur’da, Serêkaniyê’de katledilirken?
Ne yaptı bu halk, cezaevlerinde binlerce yiğidini kaybederken, dağlarda bedenleri kimsesiz bırakılırken?
Biz ne yaptık?
Biz, bize kurşun sıkanlara “demokratikleşme umudu” yükledik.
Bize inkârı reva görenlerin Meclisinde “çözüm aradık.”
Bizi fişleyen, yargılayan, yok sayanların yargısına “adalet” dedik.
Ve bazı Kürtler, hâlâ, o devleti kutsuyor.
Hâlâ Ankara’nın gölgesinde bir siyaset inşa etmeye çalışıyorlar.
Hâlâ bu barbar devletin, Türkiyeleşme masalının peşinden sürükleniyorlar.
Oysa halkımızın tarihi kanla, inkârla, imhayla yazıldı.
Oysa hepimiz biliyoruz:
Bu sistemin demokrasiyle, adaletle, eşitlikle hiçbir bağı yok.
Bu devlet Kürtlere ne verdi?
Kırımı, sürgünü, dil yasağını, mezarsızlığı…
Ve şimdi bizden ne istiyorlar?
Bu faşist düzene biat etmemizi, düşmanımızla barışmamızı, zalimi affetmemizi…
Hayır!
Kürt halkı, Yahudilerin yaptığı gibi bir onur savaşı vermedikçe özgür olamaz.
Faşizmin kırıntılarına razı olanlar, kendi halkına ihanet eder.
Demokrasi masallarına tutunanlar, sadece yeni bir inkârın zeminini hazırlar.
Unutmayın: PKK, Apo ve Kürt özgürlük hareketi, tam da bunun için doğdu.
Baş eğmemek için.
Biat etmemek için.
Bir daha kimseye muhtaç olmamak için.
Şimdi sorumluluk hepimizin.
Ya şerefimizle direniriz, ya da bir halk olarak kendimizi inkâr ederiz.
Tercih, her Kürdün vicdanında yankılanıyor.
Ya onurlu bir gelecek…
Ya da düşmanın sofrasında utançla yaşamak.
Tercih sizin.
Ama tarih affetmeyecek.
Mahmut Uzun
https://www.instagram.com/p/DLxJh7kK6PO/