Bir Yahudi Türkçü: Avram Galanti ve Irkçılığın Garip Kesişimi. Türk ırkçılığın babası yahudiler..
Medeni Sönmez
Tarihin ironisi bazen insanı şaşırtır. Türk ırkçılığın en ateşli savunucularından biri, ne Türk’tü ne de Müslüman: Avram Galanti. Osmanlı'nın son döneminde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında adından sıkça söz ettiren bu isim, Musevi bir ailenin mensubuydu. Daha sonra “Bodrum” soyadını alarak memleketiyle bağını pekiştiren Galanti, Türkçülük düşüncesine hem kalemiyle hem de akademik çalışmalarıyla büyük katkı sundu.
Galanti'nin Türk ırkçılığı, yalnızca bir aidiyet hissiyle açıklanamayacak kadar güçlüydü. Onun bu alandaki yazıları, dönemin başka önemli isimleri olan Vambéry ve Kahun gibi Yahudi asıllı düşünürlerin bile ötesine geçmişti. Üstelik bu üç ismin de Türk olmadığını hatırlatmakta fayda var. Ancak Galanti, sadece kültürel bir Türkçülük değil, zaman zaman biyolojik ırkçılığa kayan bir çizgiyi benimsedi. Bu yönüyle, dönemin bazı Türk ırkçılarından daha ırkçı bir tutum sergilediğini söylemek abartı olmaz.
En ilginç çıkışlarından biri ise, Tevrat'a dayandırdığı etno-tarihsel bir iddia oldu. Galanti, Yasef'in (Yusuf’un) torunu Togarma’dan türeyen kavimlerin Türkler olduğunu ileri sürdü. Bu yaklaşımıyla hem kendisini hem de benzer düşüncedeki çevreleri, Türklerin kadim bir kutsal metinle kökenlendirilmesine inandırmaya çalıştı. Bu tür tezler, dönemin kimlik arayışında olan aydınları için cazipti belki, ama bilimsel gerçeklikten çok ideolojik bir fanteziye dayanıyordu.
Tarihin bu tuhaf figürü bize şunu hatırlatıyor: Irkçılık, sadece etnik kökenle sınırlı bir tutum değildir; bazen kendi kökenine rağmen, bir ideolojiye körü körüne bağlanmak da başka bir tür yabancılaşmadır.
Devam edecektir....