Follow

Fotoğrafın Sessiz
Çığlığı

Bu karede gördüğümüz çocuklar, aslında tarihin en acı sayfalarından birinin tanıklarıdır. Onların masum bakışlarının ardında, anneleri ve babaları soykırımda öldürülmüş olmanın tarifsiz hüznü saklıdır. Geriye kalan bu yetimlerin önüne bir katilin portresi konulmuş, ellerine Osmanlı bayrağı tutuşturulmuş ve kameraya “itaatkar tebaanın” temsili olarak sunulmuşlardır.

Peki, insan kendi elleriyle yok ettiği bir halkın çocuklarını sahiplenince, bu gerçekten bir merhamet göstergesi midir?
Yoksa katliamın üstünü örtmeye dönük bir sahneleme midir?
Üstelik ortada duran portre, bizzat bu yıkımın fermanını veren bir katile aittir. Bu fotoğraf, sadece yetimlerin değil, aynı zamanda tarihin kandırılmak istenen vicdanının resmidir.

Hem yok edeceksiniz, hem de dünyaya şirin görünmeye çalışacaksınız. Medeni dünyanın gözünde insani bir manzara çizmek için çocukların gözyaşlarını propaganda malzemesi yapacaksınız.
Barbarlık işte tam da budur: Hem öldürmek, hem sahiplenmek; hem yok etmek, hem de kurtarıcı rolüne soyunmak.

Bugün bile bu devlet, Ermeni Soykırımı’nı kabul etmiyor. Oysa bu inkar, sadece geçmişe değil, bugüne ve yarına da yöneliktir. Çünkü kabul etmek demek, aynı zihniyetin Kürtlere, Ezidilere, Alevilere ve farklı inançlara karşı işlediği ve işleyeceği suçların da itirafı demektir. Tarihi reddetmek, aslında gelecekte aynı suçları işleme niyetinin gizlenmesidir.

Düşünün:
• Dersim’de on binlerce insan katledildiğinde de “medeniyet” adına yapıldığı söylendi.
• 1990’larda köyler yakılıp yüz binler sürgün edildiğinde de “terörle mücadele” bahanesi ileri sürüldü.
• Bugün Kürtlerin kimliği, dili ve iradesi hedef alındığında da “birlik ve bütünlük” kılıfı kullanılmakta.

Aynı sahne, farklı figüranlarla tekrar ediyor. Dün Ermeniler, Süryaniler, Rumlar bu topraklarda yok edildiler. Bugün ise Kürtler benzer bir kaderin kıyısına itiliyor.

Bu fotoğraf bize şunu söylüyor: Bir devlet, işlediği suçlarla yüzleşmediği sürece, o suçları tekrar etmekten geri durmaz. Ermeni yetimlerinin o bakışları, sadece geçmişin çığlığı değil; aynı zamanda bugünün ve yarının uyarısıdır.

Mahmut Uzun
instagram.com/p/DPTpZefjCfW/

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.