Hitler’den Önceki Karanlık
Mahmut Uzun
Hitler adını henüz kimse duymamıştı.
Ama Anadolu’nun dağlarında, mağaralara sığınan masumların üzerine gaz döküp yakanlar çoktan ortaya çıkmıştı.
İnsan yakmayı, toplu imhayı, kökten yok etmeyi
Hitler bu barbarlardan öğrendi!
Bir asırlık kanlı tarihin taşlarında hala o çığlıklar yankılanıyor.
Tehcirlerde Ermeni, Süryani, Keldani, Rum halkları yok edildi;
bugün ise Kürtler, kendi topraklarında aynı karanlığın elinde bir kez daha ölümü, sürgünü, açlığı, soğuğu tadıyorlar.
Yüzyıllar değişiyor ama zulmün biçimi hep aynı kalıyor.
Ve insan sormalı:
O zaman o katiller “insanı nasıl yok ederiz?” diye düşünüyordu,
peki şimdi kim aynı fikri sürdürüyor?
Faşist diktatörler,
hangi ırktan, dinden, kimlikten olursa olsun,
tüm halkların düşmanıdır.
Onlar, kan ve talandan beslenir;
hapishaneler, sürgünler ve mezar taşlarıyla kendilerini var ederler.
Bugünün zalimleri, dünün İttihatçı çetelerinin torunlarıdır;
onların eline kimse su bile dökemez.
Hitler bile çok şey öğrendi bu topraklardaki cellatlardan.
Karl Kraus ne güzel demişti:
“İnsanlarımızın çoğu, ihmal edilmiş bir kürtajın hazin sonucudur.”
Evet, ustad iyi demiş…
Ama biz, bu sözü her gün yeniden doğrulayan bir ülkede yaşıyoruz.
Yahu nedir derdiniz?
İnsan bu kadar mı kör olur,
bu kadar mı düşmanına aşık?
Çok ayıp!
İt, itin yanında durdukça
ya suyundan içer, ya huyundan alır.
Uzak durun onlardan.
Karanlığın dili bulaşıcıdır.
https://www.instagram.com/p/DQ_C_EIjCkb/