SSamsunspor ve AEK
Tamer Çilingir
İngiliz yazar Simon Kuper 1994’de yazdığı “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” isimli kitabına uygun bir futbol maçı bizleri bekliyor. 11 Aralık 2025 Perşembe günü saat 20.45’te, Samsun’un 19 Mayıs Stadyumu’nda oynanacak UEFA Avrupa Konferans Ligi maçı, sadece bir futbol karşılaşması değil; aynı zamanda iki toplumun ortak ama oldukça farklı yorumladığı bir tarihle yüzleşme anı olacak. Ev sahibi Samsunspor ile Yunanistan’ın köklü kulüplerinden AEK Atina karşı karşıya gelecek.
19 MAYIS’IN ANLAMI
Maçın oynanacağı stadın isminden başlayarak aslında bunun bir futbol müsabakasının çok ötesine geçen bir şey olduğunu söyleyebiliriz. Müsabakanın bir Yunan ve Türkiye takımı arasında oynanmasından ziyade Türkiye tribünlerinin holiganlığa varan “ateşini” hepimiz biliyoruz. Kaldı ki bu sefer adı 19 Mayıs olan bir statta bir Yunan takımı ile oynanacak bir maç var. 19 Mayıs 1919 başta Pontos (Orta ve Batı Karadeniz) coğrafyası için önemli bir tarih. Resmi Türk tarih tezlerine göre Mustafa Kemal’in emperyalizmden kurtuluş savaşı başlatmak için Samsun’a gittiği tarih olarak ifade edilse de bu tarihin emperyalizmden kurtuluş savaşı değil Rumlardan kurtuluş savaşının son etabı olduğunu biliyoruz. Bu sürecin sonunda 353 bin Pontoslu Rum hayatını kaybederken, 800 bine yakın Küçük Asya Rum’unun da akıbeti bilinmiyor.
Pontus Soykırımı: Kısa Tarihî Gerçekler ve Rakamlar
Pontus Rumlarına yönelik sistematik imha süreci, üç aşamada şekillenir:
1914-1918 (I. Dünya Savaşı dönemi)
Osmanlı İçişleri Bakanı Talat Paşa’nın 1916’dan itibaren uyguladığı tehcir politikaları
Erkeklerin önce “amele taburları”na alınması, ardından öldürülmesi
Kadın, çocuk ve yaşlıların Samsun, Trabzon, Ordu’dan iç bölgelere (Tokat, Sivas, Diyarbakır, Malatya) ölüm yürüyüşlerine zorlanması
Yürüyüş sırasında açlık, hastalık, tecavüz ve katliamlar
1919-1923
19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı, “soykırımın ikinci ve en kanlı aşamasının başlangıcı” dır.
Topal Osman ve çetelerinin 1921-1922’de Samsun, Bafra, Çarşamba, Havza, Kavak, Ladik ve özellikle Nebyan Dağı çevresinde köyleri yakması, sivilleri toplu halde katletmesi
1921’de sadece Bafra’da 82 Rum köyünün tamamen yok edildiği belgelenmiştir
1914-1923 arası Karadeniz’de 353.000 Pontus Rum’u hayatını kaybetti (öldürüldü, açlıktan ve hastalıktan öldü, kayboldu)
1923 Lozan Mübadele Antlaşması
Karadeniz’den hayatta kalan yaklaşık 150-200 bin Pontuslu Rum da Yunanistan’a zorla gönderildi
Toplamda 1.250.000 Küçük Asya Rum’u Anadolu’dan koparıldı
Uluslararası akademik kabul (2024 itibarıyla):
ABD’de 27 eyalet, Avustralya, Avusturya, Hollanda, İsveç, Ermenistan, Güney Kıbrıs ve Yunanistan parlamentosu 1914-1923 Pontos olaylarını “soykırım” olarak tanımıştır.
Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği (IAGS) 2007 ve 2015 kararlarında Pontus olaylarını “soykırım” olarak sınıflandırmıştır.
Türkiye resmî tezinde ise “karşılıklı çatışma, savaş şartları, çete hareketleri” olarak tanımlanır.
STADYUMUN ADI
19 Mayıs adı, Samsun’daki stadyumun yanı sıra bir şehrin merkez ilçelerinden birine de verilmiş durumda. 1987 yılında ismi 19 Mayıs yapılan bu ilçe Nebyan dağlarının içinde olduğu bölgededir. Bu bölge 1916’dan 1924 yılına kadar Pontoslu Rumların direniş merkezidir. Bu bölgeye böyle bir isim vererek bir anlamda soykırım hafızası canlı tutulmaktadır. Stadın ismi ile Nebyan’ın ismi aynı anlamı taşıyor.
İşte AEK böyle bir stada böyle bir şehre geliyor.
Bu Maçta Türk Devletine ve Taraftara Düşen Tarihi Sorumluluk
Pontos topraklarına daha önce de 2019 ve 2023’de de gelen AEK Trabzonspor ile oynadığı birisi resmi birisi dostluk maçında kelimenin de anlamı dostluk ile karşılandı. Fakat geçmişteki diğer Türk-Yunan maçlarında (1996 Panathinaikos-Fenerbahçe, 2000 Galatasaray-Olympiakos, 2010 Fenerbahçe-PAOK, 2017 Türkiye-Yunanistan maçı öncesi saygı duruşunu ıslıklama ve tekbir getirilmesi) yaşanan provokasyonların ezici çoğunluğu Türk tribünlerinden kaynaklandığını da biliyoruz. 19 Mayıs Stadyumu’nda oynanacak maçta risk çok daha yüksektir. Çünkü:
Stadyum adı zaten başlı başına bir “tarihî hatırlatma”dır.
AEK taraftarları için Samsun’a gelmek, dedelerinin katledildiği veya sürgün edildiği topraklara dönüş anlamı taşır.
Sosyal medyada şimdiden “AEK’lılara 19 Mayıs’ı hatırlatalım” türü paylaşımlar dolaşmaktadır.
Bu maçta da en büyük tehlike, Türk seyircisinin stadyum adı ve tarihî hassasiyet üzerinden AEK taraftarlarına yönelik provokatif tezahüratlar, pankartlar veya eylemler düzenlemesi ihtimalidir. Bu nedenle provokasyonu önlemenin asıl sorumluluğu Türk devletindedir ve Türk taraftarın kontrol altında tutulması hayati önemdedir.
Kaldı ki AEK da sıradan bir rakip değil. 13 Nisan 1924’te, İstanbul’dan Yunanistan’a gelen Rum mülteciler tarafından Atina’da kurulmuş bir kulüp. Tam adı “Athlitikí Énosis Konstantinoupóleos” (Konstantinopolis Atletik Birliği) olan kulübün armasında Bizans’ın çift başlı kartalı yer alır. AEK, kurulduğu günden bu yana “1922-24 mülteci kimliğini” ve Küçük Asya kökenlerini açıkça sahiplenir. Bu kimlik, Yunanistan içinde bile zaman zaman tartışma konusu olsa da kulübün taraftar kitlesi için güçlü bir aidiyet kaynağıdır. Bu bağlarından hiçbir zaman kopmayan AEK, 2022’de açılışını yaptığı yeni stadının ismini Ayasofya koyarken, açılışı da kemençe ve horonlar eşliğinde yaptı.
AEK taraftarları için Samsun’a gelmek, sadece bir deplasman maçı değil; dedelerinin, ninelerinin doğduğu topraklara dönüşün duygusal bir yansımasıdır.
Son olarak maçı izlemeye gidecek Samsunluların oraya gelecek olan AEK’lıların binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan ama sürgün edilmiş olan insanları temsil ettiklerini unutmamaları gerekir.
AEK ve AEK taraftarı sadece bunun için saygıyı hak etmiyorlar mı? Futbolun sadece futbol olarak kaldığı, mücadelenin 22 kişi arasında geçtiği ve sonunda o gün iyi olanın kazandığı bir müsabaka izlemek dileğiyle…
AEK KISA TARİHİ
AEK isminde yer alan Konstantinoupoleos’da doğar. İlk adı Pera Kulübü olan takım 1914 yılında Kostas Vasiliadis ve birkaç arkadaşının girişimiyle kurulur ve bir süre İstanbul Pazar Ligi’nde mücadele ettikten sonra Avrupa turnesine çıkar. Osmanlı’nın yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilan edilmesinden sonra takımın bir bölümü turnede olduğu Fransa’da kalırken, bir kısmı ise Yunanistan’a döner. Yunanistan’a göç edenler 1924 yılında “Athlitiki Enosis Konstantinoupoleos” yani AEK takımını kurarlar. Takımın rengi ise Pera Kulübü’nün rengi olan sarı siyah olur. “Athlitikí Énosis Konstantinoupóleos” yani “Konstantinopolis (Istanbul) Atletik Birliği” anlamına gelir. Sembolü de Bizans çift başlı kartalıdır.
Bu sırada Pera Kulübü ise 1923’te Beyoğlu Spor Kulübü olarak yoluna devam ederek uzun yıllar İstanbul Ligi ve Süper Lig’de mücadele etti. 1964’ten itibaren düşüşe geçen Beyoğluspor, 1987 yılında küme düştükten sonra bir daha profesyonel liglerde yer alamadı. 2014-2015 sezonunda futbol şubesini yeniden açan kulüp halen İstanbul 2. Amatör Ligi’nde mücadele etmektedir.
1963: Yunanistan Kupası şampiyonu
1968: Ferencváros’u mağlup ederek Avrupa’da yarı finale kalan ilk Yunan takımı
1971–72: Avrupa’da çeyrek final
1977–78: UEFA Kupası’nda çeyrek final (Yunan futbolu için büyük başarı)
1989–1990: Lig şampiyonluğu
1992, 1993, 1994: Üst üste üç lig şampiyonluğu kazanır.
Avrupa’da düzenli katılım sağlar.
2013’te kulüp iflas nedeniyle amatör 3. lige düşmek zorunda kalır.
Bu süreçte taraftarlar ve yönetim tamamen yeniden yapılanma yoluna gider.
Yeniden yapılanmanın ardından AEK hızla yükselir:
2014–15: 2. Lig şampiyonu
2016: Yunanistan Kupası şampiyonu
2017–18: Süper Lig şampiyonu olur.
Bu dönem AEK’ın küllerinden doğduğu yıllar olarak kabul edilir.
2022 yılında AEK, uzun yıllardır beklenen yeni evi, OPAP-Arena – Agia Sophia Stadyumunu açar.
Bu stat, kulübün İstanbul kökenlerini temsil eden mimari detaylarla dikkat çeker.
Takım son yıllarda hem lig hem Avrupa maçlarında yeniden iddialı bir konuma gelmiştir.
https://pontosgercek.com/samsunspor-ve-aek/