En son Dilek Yalçın'ın Tophane-i Amire'deki Şeylerin Masumiyeti sergisine gitmiştim. Dört ayın üzerinde bir süre geçmişken bugün, İpek Duben'in Salt Beyoğlu'ndaki Ten, Beden, Ben adlı sergisine gittim.
Girişte eskiz çizimi gibi yapılmış tablolar vardı. Tüm serginin böyle olacağını sandım ancak bu sanım pek doğru çıkmadı. Nedir bu Türk? çalışması Türkiye hakkındaki basmakalıp yargıları kırmayı amaçlarken Elveda Yurdum'daki neon ışıklar bana kameranın medyum olduğunu bir kez daha gösterdi.
Gazete haberleri genellikle namus cinayetleri üzerineydi. Benim ilgimi en çok çeken Kütahyalı Romeo-Juliet haberi oldu. Tüm bunların yanı sıra, serginin en güzel parçası Kem Gözler'di. Bunda nazar boncuğuna olan ölçüsüz sevgimin etkisi var tabii.