LC Waikiki, LGBT çağrışımı (kısaca gökkuşağı) yapabilecek kıyafetler üretmeme kararı aldı. Nefsin ve neslin korunması uğrunda bu kadar rijit kararlar alan firma, bünyesinde çalışan işçilere ne değer veriyor? LCW ve benzerleri (DeFacto, Collezione ve Koton) bağlamında emek süreçlerini irdeleyelim şimdi.
👕 Bir mağazadaki çalışanların tamamı satış danışmanı olarak adlandırılıyor. Böylece işçiler bir yandan kasaya bakarken diğer yandan müşterilerle ilgileniyor. Şirket, tek maaşla iki işi yaptırmış oluyor ki bu markaların ucuzluğu emek sömürüsünden gelir.
👗 Mesai haftalık 45, aylık 180 saat üzerinden hesaplanıyor fakat yarı-zamanlı (part-time) 30 saattir. Normal şartlar altında dört güne denk geliyor ancak işçi isterse beş güne de bölebiliyor. Yarı-zamanlı çalışanlara dört gün yemek verildiği için beşinci gün kendi cebinden karşılamak zorunda.
👖 Ücretsiz fazla mesai yapmama gibi bir seçenek yok. Shift denen vardiyalar halinde çalışılıyor. Çoğu yerde olduğu gibi yol parası verilmiyor. Servis de yok. Dolayısıyla gece vardiyasındaki personel, eve dönüşte taksicilerin insafına kalıyor.
👔 Yoğun bir iş temposuyla çalışılıyor. Bayram ve seyranda izin yapmak yok; hatta fazla mesai var. Üstlerden gelen baskı ve mobbing çalışanları yıpratıyor. Az kişi ile çok iş görme çakallığı da eklenince emekçiler bir hayli moral motivasyondan düşmüş oluyor.
👚 Çalışanların çoğu üniversite mezunu gençler. Para kazanmak için kısa süreliğine bu işi yapmak istiyorlar. Bazen işler öyle yürümüyor. Uzun yıllar aynı işi yapmak zorunda kalıyorlar. Asgari ücret ve prim veriliyor ancak yönetim primi vermemek için türlü hilelere başvuruyor.
👟 Yemek kartına yüklenen paranın az olduğundan yakınıyor işçiler. Bunun yanı sıra, molalarda personelin dinlenebileceği bir alanın olmadığından şikayetçiler. Üstüne üstlük vukuat müşterilerin karşısında bir av oluyorlar. Müşteri her zaman haklıdır tabii. Bir şey çalınmasın diye çabalamak da var. Parası onlardan çıkıyor ne de olsa.
@mereyu İnsanların cinsel yönelimlerinin sadece kendilerini ve yöneldikleri kişiyi ilgilendirdiğini düşünüyorum. Ayrıca kimsenin cinsel yöneliminden dolayı eziyet görmesini de kabul etmiyorum.
Ama bu bireylerin bu görünür kılınması için bazı ülkelerin aşırı çabasını da anlayamıyorum. Doğal olarak altında çapanoğlu arıyorum