Kamu kurumlarında en düşük mevkidekinden genel müdürlere kadar neredeyse herkes bir şekilde yolsuzluğa batmış durumda. Toplumumuzda kamu malı bilincinin olmayışı, bu kişilerin sarf ve tasarruf hakkı ellerinde bulunmayan metaları türlü yollarla edinmesinin ve/veya bu metalardan kazanç elde etmesinin önünü açıyor. Halbuki adına irtikap da denen bu pisliğe bulaşanlar bunun halktan yani hem tüyü bitmemiş yetimden hem de kendinden toplanan vergilerle alındığını bilseler, belki de hiç bu işlerle iştigal olmayacaklardı. Bu tutum, benim uzun süredir üzerinde durduğum teoriyi doğrular nitelikte. Buna göre, kötü insanlar aynı zamanda aptaldır da. Hatta bir çoğu kendini zeki veya daha doğru bir deyişle kurnaz sanan aptallardır.
Kendi emeğinin hiçbir değeri olmamasını bir kenara bırakalım. Devlet değil de herhangi bir şirkette kendilerinin olmayan bir şeyleri eve götürseler kıyamet kopar. Mesela bir şeyler müdürünün bir top kağıdı öylece alıp gittiğini düşünelim. İlk sefer bir şey demeyebilirler. Bir hafta veya bir ay sonra aynı davranışı tekrarladığında yönetimin onunla konuşması hatta işine son vermesi pek olasıdır. Sözün özü, bu halk kamu malına kendi malı gibi (gibisi fazla bile) yaklaşmadıkça iflah olmayız.
@Entel_igencaman34 çok doğru. Yolsuzluğa giden yol liyakatsizlik ve torpilden geçiyor. Torpil veya daha kitabi ifadeyle nepotizm bir Türkiye gerçeği olmuş. Ortada bir kötülük kabak gibi duruyor fakat onu kim ortadan kaldırmak istiyor?