31 Aralık 2021'deki aylık 3.90 liraya yıllık abonelik kampanyasından yararlanarak GAİN üyeliği almıştım. 2 Ocak günü izlediğim 500T belgeselini eski blogumda (koyu.space) yorumlamıştım. Onun dışında, bu zamana kadar Ankapark belgeseli ve pek iyi denemeyecek üç kısa film izlemiştim. Yılın sonuna gelinirken yeni bir şeyler izlemek istiyordum. Son yaptığı zammın ardından Netflix aboneliğimi sonlandırmıştım. Neyse ki, böyle bir hesabımın olduğu düştü hatrıma.
Bir Şifa Bağımlısının İtirafları, zamanında listeme aldığım bir yapımdı. Altı bölümlük belgeselde kızı Ada'nın kesin bir tedavisi olmayan alopesi (saçkıran) hastalığına yakalanmasıyla düştüğü çaresizlikten kurtulmaya çalışan bir annenin hikayesi anlatılıyor. Kendi yaşadıklarını öncesinde yazıya döken Ela Başak Atakan, bu çaresizlik yüzünden alternatif tıbba yöneliyor.
Her bölümde uzman unvanına sahip, adına şifacı da denen birtakım şarlatanlar alanları hakkında konuşuyor. Yoga, akupunktur, nefes terapisi, refleksoloji, ozon tedavisi, access bars, kozmoenerji, titreşim tıbbı ve manuel terapi gibi saçma sapan alternatif tıp uygulamaları var. Aslında alternatif tıp ifadesi de sorunlu çünkü büyük ölçüde işe yarar bir bilim varken hangi derde derman olduğu bilinmeyen pratikler türetiliyor. Tıp, sorgulanabilir ve denetlenebilir bir bilim dalıyken alternatif olarak adlandırılan bu alanda uygulamaların uzun vadeli etkileri tartışılamıyor, malpraktis davaları görülemiyor veya olumsuz dönüt alabileceğimiz bir kontrol grubu yok. Tabii, tıp bilimi de mükemmel değil. Mesela son koronavirüs salgınında hastalara Favipiravir veriliyordu ancak bu ilaç influenzaya karşı etkiliydi. Zaten sonunda bu inattan vazgeçtiler ve tedavide Favipiravir kullanmamaya başladılar. Yine de, tıp bir bilim olduğundan kendini güncelleyebiliyor.
Burada dikkatimi çeken konu, şarlatanların hepsinin belli bir gelir seviyesinin üzerine çıkması oldu. Çoğunun motivasyonunun para olduğunu düşünüyorum. Anlattıkları şeylere belki onlar da inanmıyordur. Madalyonun öteki yüzüne baktığımızda doktorluğun gerçekten zor bir meslek olduğunu görüyoruz. Bir doktor alanında ün yaparsa çok para kazanabilir fakat bu kadar kolay zengin olmak bir doktorun yapabileceği bir iş değil.
Kadının kızında iki otoimmün hastalık daha çıkması üzücü ama en sonunda durumu kabullenmişler. Pazar günümü güzelleştiren bu belgeselin çekilmesine vesile olduğu için kendisine şükranlarımı sunuyorum. Yönetmen Caner Özyurtlu da özel bir teşekkürü hak ediyor. Kitabı da okumak istiyorum fakat biraz pahalı geldi bana. Belki de kağıt euro ile alındığı içindir.