İşyerindeki durumlar hakkında en son iki hafta önce yazmıştım. Bu sürede bazı şeyler birikti. Yine yazmam gerekiyor. Zira şu sıralar biraz kafam karışık.
Geçen iki haftada beraber çalıştığım kadınla özel muhabbeti kestim. Sorduğu sorulardan kaçmayı bir şekilde başardım. Yalnızca iş hakkında konuşmak istiyordum.
Benim kendisi hakkında birkaç şikayetim var. Bunları hiçbir yere yazmamıştım. Aklımın bir köşesinde tutuyordum fakat paylaşmazsam patlayacak gibiyim an itibariyle.
Mesai başlangıcı 09.00 olmasına rağmen on beş yirmi dakika sonra geliyor. Her gün "Acaba bugün gelecek mi?" diye düşünüyorum. Evinin otele uzak olması bunun bir bahanesi olabilir mi? Bazı günler hastaneye, nüfus müdürlüğüne, şuraya ve buraya gidip öğlenleyin işe geliyor. Tembellik hakkı iyi, hoş ama böyle durumlarda bana hiç haber vermiyor. Ofisten çıktığında da aynı şeyi yapıyor. Genel müdür bana sorduğunda bir şey diyemiyorum. Hanımefendi bir de beni iletişimsizlikle suçluyor.
Özel hayatında yaşadığı bir olumsuzluğu işine yansıtabiliyor. Olumsuz şeyler herkesin başına gelebilir. Peki benim suçum nedir? Bu dengesizliğe katlanmak çok güç. Maaş gününden sonra kimseye haber vermeden kaçıp gitmesini henüz aşamadım.
Eşi başta olmak üzere, aile üyeleriyle uzun uzun telefonda konuşuyor. Bu sırada işle alakalı bir şeyle ilgilenmiyor. Zaten çalan sabit telefonu açması için en az üç kere çalması gerekiyor. Bazen açmasını bekliyorum bazen de telefonu çekiyorum. Aklı çok başka yerlerde. Bekleyen bir şeyi üç dört kez hatırlatmam gerekiyor. Bana telefonla oynamanın yasak olduğunu söylüyor ama kendisinin elinden telefonu düşmüyor.
17.30'da mesaim bitiyor. Bu saat gelip çıkmak için hazırlandığımda "Şu mailler yanıt bekliyor." diye çıkmama izin vermeyebiliyor. Geçen gün de böyle bir şey yaptı ama bilgisayarı kapatıp gittim. İki dakika geç durağa gidince bir saat otobüs bekliyorum. Yemek ve nefeslenmek dışında pek mola yapamıyorum zaten. Dokuz saatlik mesai de yetmiyorsa ne yapabilirim?
Geçen hafta eğitim vardı. Sabahleyin ofise gelip "Ben eğitime gidiyorum." dedi. Öğleden sonra yani satışla ilgili konular geçtikten sonra bana "Sen de gel." diyor. Yoğunluğu bahane ederek gitmedim. Anlatılan konuların çoğunu zaten biliyordum. Bilmesem beni işe almazlardı sanırım.
Kendisinin iyi bir insan olduğunu düşünüyorum ama bunları yapmasa daha iyi olur.