Irak'ın işgali yalanlara dayanıyordu. ABD, Irak'ta kitle imha imha silahları olduğunu söyleyip doğrudan ve dolaylı olarak bir milyon insanın ölümüne neden oldu. O zaman uluslararası toplum gereken tepkiyi veremedi. ABD, şimdi Rusya'ya yapılandan beter bir şekilde dışlanmalıydı. Belki o zaman aynı cüreti Libya'da ve Suriye'de gösteremeyecekti.
Son günlerde tekrar gündemde kendine yer bulan pandemi sürecinde de çok fazla yalan söylendi. Medya aracığıyla insanlara öyle bir korku pompalandı ki herkes öleceğini sandı. Yoksa akıl sağlığı yerinde bir insan neden hükümetten onu eve kapatmasını ister?
Daha önce kuş gribi ve domuz gribi salgınları gördüğüm için koronavirüsün de bunlar gibi olacağını sanmıştım. Çok geçmeden fena halde yanıldığımı anladım. İnsanların bu kadar aptal olabildiğini düşünememiştim. Daha krizin başında oluşan panik havası bu ahmaklık silsilesini başlatmış olabilir.
Bu süreçten baki kalan bize söylenen yalanlardır. Ancak Türkiye'de bir olay yaşanıp üzerinden belli bir süre geçtikten sonra hiç yaşanmamış gibi olur. Daha geçen yıla kadar insanlar zombi virüsü varmışçasına birbirinden kaçarken bugün yine toplu taşımada ağzını kapatmadan öksürebiliyor.