Yine garip bir LinkedIn paylaşımına rastladım. Hanımefendi, Amerikalı arkadaşına mahcup olduğu için yazım yanlışlarıyla dolu üç paragraflık yazıyı yazmış. Kadıköy'deki tramvaya ezelden beri giydirme yapıldığını bilmiyor sanırım. Halbuki Taksim'deki tramvay hep kırmızı. Amerikalı arkadaşına geleneksel tramvay göstermek istiyorsa oraya gidebilirdi pekala. Amerikalı da muhtemelen ilk kez giydirme reklam görmüyordur diye tahmin ediyorum.
Bir yerde herkesin bu durumdan rahatsız olduğu yönünde bir serzenişte bulunmuş ama şirketin Getir olmasını da geçtim, reklam yüzünün Oğuzhan Koç olması beni rahatsız etti sadece. Yemekler de muhtemelen montajla sonradan eklenmiş. Biraz amatör bir iş.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tüm devlet kurumlarınca kara listeye alınmış. Mesela Türk Hava Yolları, Hamidiye Su almıyor artık. Kamu bankaları kredi vermiyor. Yurtdışından binbir güçlükle aldığı kredilere de el konuyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bütçeden yeterince pay ayrılmıyor. Kısacası İstanbul halkı cezalandırılıyor. Bu bağlamda belediye, yolcu ücretlerini bir kenara bırakırsak, reklam gelirleriyle kendini döndürmeye çalışıyor. Bir miktar anlayışlı olmak zor olmamalı.