Follow

“Chénier devrim patlak verince heyecanla Paris’e döner. Devrimde aktif rol oynar… Ancak, devrim sonrasında tahttan indirilen kralın idam edilmesine karşı çıkınca, ihtilalciler tarafından kraliyet yandaşı ilan edilerek tutuklanır. Oysa Chénier, kralın idam edilmesine karşı değildir, Chénier her hangi bir insanın her hangi bir suretle ölüm cezasına çarptırılmasına karşıdır.

“Hiçbir suç ölüm cezasını gerektirecek kadar büyük değildir” diyerek kendi kalemini kırmıştır.

Herkes, tutuklanan şairin savunma yazmasını beklerken o şiirler yazmaya devam eder; Çünkü sadece suçu olanların savunma yapacağını düşünmektedir. Suçu olmamasına karşın idama mahkum edilir: Devrim kendi çocuklarını da yok etmektedir…
Devrim taraftarı Chénier’i giyotine götürürler ve ona son bir şans verirler, savunduğu şeyden vazgeçtiği zaman asılmayacaktır. Halk yalvarırcasına haykırır “vazgeç” diye… Romantik şair savunduğu YAŞAM HAKKI fikrinden vazgeçmez.

İnfazı seyretmeye gelen kalabalığa dönerek başını iki elinin arasına alıp “bu kafanın içinde daha çok şey vardı” diye bağırır… ve giyotin iner… tarih 25 temmuz 1794’tür. Kaderin cilvesine bakın 2 gün sonra da celladı Robespierre’nin başı aynı giyotinde kesilir.

Tutuklanınca şiirlerini ağaç yapraklarına yazıp, hapishaneden çıkaran şairin son mısraları yaşadığı hüznü ve acıyı yansıtır;

canlanır son ışık ve tatlı rüzgarlar gibi,
gözümde güzel günler
dibinde giyotinin üflerim neyimi
deyip neylersin kader.
düşünmeden kendimi, çürüyüp gideceğim,
bu karanlık çukurda
benim de kaderim bu! orada bekleyeceğim
alışalım unutmaya
ölüm uykusuyla kapanacak ah gözlerim
gideceğim bir anda
son şiirlerim bunlar benim
dört duvar arasında...”

Mahmut Uzun

instagram.com/p/CuIHhBtM5sf/

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.