İmkansız, inanılmaz, ümitsiz bir şey söylenince kadınlar birbirlerine beddua eder gibi 'Porkurê' derlerdi küçüklüğümde. Mesela bir kadına babasının geçirdiği trafik kazasını haber veren komşusu 'Porkurê, rabe ser xwe, bavê te qeza derbaskiri ye' mealinde şeyler söylerdi.
Sözlük anlamı kısa saçlı demek. Ama manası çok çok daha derin. Küçükken hiç anlam veremezdim. Kısa saç güzeldi, kolaydı, rahattı. Niye bir beddua gibi 'porkure' derlerdi ki?
Sonraları öğrendim. Êzîdî kızları bir trajedi yaşadıklarında gider saçlarını kesermiş ve bir taşın dibine bırakırmış o saçları. Derler ki Şengal'in, DAEŞ'in eline geçtiği dönemde hangi taşını kaldırsanız altından bir ezidi kızının örükleri çıkarmış.
Ben Kürtçe'nin nedense bir kadın dili olduğunu düşündüm hep. Kadınlar arasında söylenen şifreli kelimeler o kadar çok ki. Tam bir yüksek lisans tezi konusu.
Mem Ararat'ın Xewna Bajarekî isimli parçasını dinledikçe o Ezidi kadınlar da düşer aklıma işte.
' Porkurê, ji binê erdê dengê çivîkan tê'
Şimdilerde kimse kullanmıyor artık bu sözcüğü. Kimbilir belki de artık yaşanan hiçbir şey trajedi olarak görülmediğindendir. Ya da bütün trajedilerin zaten yaşanmış olmasındandır.
Hamiyet Çelebi
https://www.instagram.com/p/Cvfi6-GNMKU/?utm_source=ig_web_copy_link&igshid=MzRlODBiNWFlZA==