"Çoğu Türk solcusu, Ermeni Soykırımı’nı tümüyle Kürtlerin üzerine yıkmaya çalışıyor.
Kürtler ve “onların temsilcisiyim” diyenler ise “Biz devletsizdik” diyerek bütün sorumluluğu İttihatçılara havale ediyor.
Beyler,
Elini taşın altına koymayan, ama çok bilmişlik taslayan sizler de çok iyi biliyorsunuz:
Bu bir devlet organizasyonuydu.
Ermeni, Süryani ve Rum halklarının yok edilmesi; İttihat ve Terakki’nin planladığı, belgeleriyle sabit bir resmî devlet politikasıydı.
Ama o politikayı sahada hayata geçirenler yalnızca İttihatçılar değildi.
O planı, coşkuyla ve tekbirlerle uygulayanlar; o devletin halktan devşirdiği, çoğu zaman da gönüllü kıldığı kalabalıklardı.
Bu yüzden “soykırımı sadece Türkler yaptı” demek kolaycılık olur.
“Sadece Kürtler yaptı” demek de öyle.
“Sadece Türkler ve Kürtler yaptı” demek ise diğer katılımcı halkları aklamak anlamına gelir.
Bu topraklarda işlenen büyük suçun paydaşları çoktu.
Türkler, Enver, Talat, Cemal, Kemal gibi katillerin öncülüğünde bu suça ortak oldular.
Kürtler, Ehsan Nuri, Bedirhan, Simko gibi isimlerle bu vahşete katıldılar.
Çerkesler, Ethem ve Salih Zeki Zor gibi katillerle bu soykırımda yer aldılar.
(Salih Zeki Zor, TKP Merkez Komite üyesiydi ve anılarında yalnızca Der Zor’da 300 bin Ermeni’yi katlettiğinden bahseder.)
Lazlar, Laz Taburu’nu kuran insan kasabı Topal Osman önderliğinde bu suça katıldılar.
Araplar, Urfa, Siirt, Mardin, Hatay gibi yerlerde şeyhler ve imamlar öncülüğünde, Ermeni ve Süryani komşularını katlettiler.
(Not: Bu katliamcılardan biri de, Nusaybin’de Süryanileri kılıçtan geçiren ve HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar’ın dedesi olan kişidir.)
Benim hafızamda suskunluk yok.
O suskunlukla baş etmeye çalıştığım her gecede, yanan köylerin, gömülemeyen çocukların, kiliselere doldurulan insanların, kadınların sesi var.
Soykırım dediğimiz şey sadece rakam değildir.
O, yok sayılan bir halkın çığlığıdır.
Ve o çığlık hâlâ duyuluyor — kulaklar sağırsa bile.
Ermeni, Süryani, Ezidi ve Rum Soykırımları, İttihat ve Terakki’nin öncülüğünde, Türk, Kürt, Arap, Çerkes ve Laz uluslarının kitlesel katılımlarıyla gerçekleşmiş çokuluslu bir insanlık suçudur.
Bu adı doğru koymak gerekir..."
M.Uzun