Söyleşi / Pontos Gerçeği: Yazar Tamer Çilingir; Cezalandırılmayan suç tekrarlanır
1. Dünya Savaşı’nı kaybeden Osmanlı devletinin geride kalan son topraklarında yaşanan iktidar savaşı ki buna Türkler ‘Kurtuluş Savaşı’ adını vereceklerdir, Pontos’ta yaşayan Hristiyan ve Müslüman Rum halkın kaderini belirlemiştir.
1914’den Ermenilerin ve Süryanilerin imhası, 19 Mayıs 1919’dan itibaren Rumlar için soykırım süreci başlamıştır. Kürtler ise 1921 Koçgiri ile başlayan imha ve sürgün politikalarıyla karşılaşacaklardır. Yahudiler de 1924 sürgününü yaşayacaklardır.
Pontus’ta 19. yüzyıl sonlarında ve 20. yüzyıl başlarında bir aydınlanma sürecinin yaşandığını görüyoruz. 20. yüzyılın başlarında tıpkı Orta Çağ Avrupası’nı sona erdiren Rönesans dönemi gibi edebi, sanatsal, bilimsel ve düşünsel alanlardaki gelişmelerle aydınlanan Pontos coğrafyasının binlerce yıllık geçmişi ve birikiminin sonucu olan kültür ve sanat alanındaki gelişmeler yüz yıl önce bıçak gibi kesildi.
Yunanistan’ın Pontos Rum Soykırımını 1994 yılında tanımış olması bir utanç abidesidir. Üstelik hem soykırım sürecinde o günkü Yunan hükümetin Pontus’a olan ilgisizliği bugün de devam ediyor.
Suç cezalandırılmaz ise yine tekrarlanır. Eğer 106 yıl önce yaşananlar o tarihsel süreçte cezalandırılsa idi, Nazi soykırımı bu kadar rahat gerçekleşemezdi. Cumhuriyet tarihi katliamlar, işkenceler, insan hakları ihlalleri tarihidir sebebi kuruluşunun meşru görülmesidir.
Demokratikleşmeden söz edeceksek önce 106 yıl önce yaşananların iyi analiz edilip suçların, suçluların teşhir edilmesi yanı sıra bir devletin anti-demokratik, insan haklarını ihlal eden, soykırım ve baskı üzerine kurulu bir geçmişten demokratik bir yapıya dönüşmesi, köklü ve uzun vadeli bir dönüşüm süreci gerektirir.
Nûpel Yayın Koordinatörü Filiz Deniz, Pontos Gerçeği’ni yazan araştırmacı- yazar Tamer Çilingir ile Pontoslu Rumların 1. Paylaşım Savaşı döneminde ve sonrasında yaşadıklarını konuştu.
https://nupel.tv/soylesi-pontos-gercegi-yazar-tamer-cilingir-cezalandirilmayan-suc-tekrarlanir/