Follow

Bugün bir kez daha
gördüm:
Türk solu denilen yapı, yıllardır kendisini “devrimci, ilerici, özgürlükçü” olarak tanıtsa da aslında en kritik yerde omurgasızlığını kanıtlamıştır.
Onların “özgürlük” ve “eşitlik” nutukları, Kürt halkının hakları söz konusu olduğunda bir anda suskunluğa dönüşür. Yıllardır aynı ikiyüzlülük…

12 Eylül faşizmi herkesi ezdiğinde bile, Kürtlerin yaşadığı özel zulmü görmezden geldiler. 1990’larda köyler yakılırken, faili meçhuller ortalığı kasıp kavururken, sahte bir
“anti-emperyalizm” maskesiyle devletin Kürt politikasının yanında hizalandılar. Bugün de aynı: “demokrasi” diye bağırıyorlar ama iş Kürtlere gelince devletin resmi tezlerini tekrarlıyorlar.
Bu mudur solculuk?
Bu mudur ilericilik?

Asıl acı olan şu ki, Kürtlerin bir kısmı hala bunlara methiyeler düzüyor. Hala “belki bu defa farklı olur” diye umut bağlıyorlar. Oysa tarih defalarca gösterdi ki bu sahte dostlukların tek sonucu ihanettir. Kürtler, dost bildikleri sol hareketlerden defalarca sırtlarında hançer yedi. Yine de aynı hatayı tekrarlamakta ısrar ediyorlar.

Bu, sadece siyasetin değil, vicdanın da çöküşüdür. Bu, koca bir halkın göz göre göre kandırılmasıdır. Ve maalesef Kürtler, kendi trajedilerinin ortağı olan bu yalancı dostlukları hala alkışlıyor.

Yazık, çok yazık!

Mahmut Uzun

instagram.com/p/DPWg9kXDNiq/

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.