Felsefenin aracı dildir. Dilini iyi bilmeyen, o dille laf ebeliği yapamayan birinin filozof olması mümkün değildir. Bu yüzden filozoflar, dili en yetkin biçimde kullanabilmelidir. Hatta gerekirse edebiyat alanına sızıp edebi eserler vermelidir. Bu tavır disiplinlerarası bir hadsizlik olarak görülebilir ancak Bertrand Russell, Jean-Paul Sartre ve Albert Camus örnekleri bize ışık tutmaktadır. Hepsi de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmış filozoflardır.
Edebi eserlerin tamamına yakınında da bir düşünce örgüsü görmek mümkündür ancak bu, yazarı filozof yapmaya yetmez. Çünkü felsefe, tamamen ayrı bir alandır. Yalnızca edebi eserler veren bir yazar, filozof olduğunu iddia edemez. Deneme yazan bir filozofun kendine yazar dememesi gerektiği gibi.