@pharmakos kendimizi kuşatan sınırların farkına varır, ona göre hareket edersek özgür oluruz. Zaman ve mekan bizi sınırlar. Bunları aşmak mümkün değildir. Kabullenmek zordur ama özgür kılar.
Kendimi Stoacı olarak tanımlayamam ama Stoa'ya özeniyorum. Yer yer onun öğütlerine kulak veriyorum. Eskiden Kynik felsefeyi tutardım ama yaşlandıkça bunun Modern toplumda olmayacağını anladım.
@mereyu @pharmakos sonuçta anne karnındayken bu bilgilerin hiçbirinden haberdar değiliz, çünkü (burada biraz daha materyalist düşünüyorum) aslında etrafımızdaki her şey birer atom veya atom karşılığı yığını
bu noktada ise her şeyin düzenli bir hal almasının nasıl ayarlandığı doğuyor. bunun bir tür teori üstüne olduğu oldukça bariz.
ancak bu noktada istisnalar devreye giriyor. Her ne kadar istisnalar kaideyi bozmaz dense de, aslında kusursuz bir kaide istisna içermemelidir. Aynı şekilde kusursuz
@mereyu @pharmakos bir istisna da kaide içermemelidir. dolayısıyla matematiksel olgular da istisna içerdiği için tamamlanamaz, lakin aynı anda istisnaları da kanıtlayabilir. (mesela noktalar arası bağların O(n^2) olduğu kadar O(n*log(n)) olarak hesaplanabilmesi gibi)
bu durum da bazı durumların birden fazla parçalı çözümünün olabileceğini bir bakıma kanıtlıyor.
bütün bunlardan hareketle toparlayacak olursam: evet şu anda zaman ve mekan bizi sınırlıyormuş gibi görünüyor ancak akıl bunu tersliyor
@mereyu @pharmakos
sonuçta sonsuz büyüklükte bir alan ve sonsuz büyüklükte bir zamanla sonsuza kadar üstel olarak bilgi üretilebilir. aynı zamanda böyle bir durumda muhtemelen dördüncü, beşinci, ve daha fazla geometrik boyutu da bulmak mümkün. Böyle bir çözümleme muhtemelen matematiksel olarak imkansız durumları bile kanıtlardı. Ancak bu nokta, aslında kendisiyle çelişirdi, çünkü aynı anda hem kendisiyle çelişen hem de kendisi altında düzen kuran bir sistem yaratırdı. Belki de bu, "yaratıyor"
@mereyu @pharmakos ha ama bana kalırsa bu durum sonsuz kudrette bir "şey"in varlığını kanıtlamıyor, tam aksine reddediyor. Çünkü bu sonsuz kudretteki "şey"in sonsuz kudrette bir sistem yaratma gücü olmasına karşın kendi kendisi bir istisna yaratırdı, bu da kendi sistemini bir bakıma çürütürdü.
Buna bir tür olgu demek daha doğru gibi sanki
@mereyu @pharmakos bu konuda benim biraz daha derin bir yaklaşımım var
teori her zaman pratikten daha üstündür, ama pratik olmaksızın doğru teori imkansızdır.
bu da bir bakıma akıl yoluyla da özgür olabileceğimizi gösteriyor.
şu şekilde: mesela matematik tümüyle bizim yarattığımız bir kavram. hatta felsefe de bizim yarattığımız bir kavram. aslında içinde yaşadığımız maddelerin hepsi, soyut ortamda bilgi olarak ifade edilebiliyor.
Bunun idea olduğunu söylemek ise oldukça güç. devamını yazayım