Şakayla karışık ne zamandır yemek kitabı formunda bir hikaye yazacağımı söylüyordum. Geçen gün gözüme çarpan kitap, bu düşüncenin ilk kez benim aklıma gelmediğini fark ettirdi. İlk başta bunu benim yapamamış olmamın getirdiği moral bozukluğuyla birlikte düşüncemin hayata geçmesi sevinciyle aldım kitabı.
Yeme-içme alışkanlıkları veya kültürü her zaman ilgimi çekmiştir. Örneğin Antik Yunanistan'da insanların ne yiyip içtiğini merak ederim. Kitap kazılarda yenen yemekleri konu alıyor. Ancak bir hikaye değil anı. Aynı zamanda sohbet havası var. Edebiyat derslerinde işlenen yazın türleri arasındaki çizgilerin kaybolmasına da vesile oluyor böylece.
Arkeolog Muhibbe Darga, eserinde ellinin üzerinde yemek tarifi veriyor. Aslında bu kadar anı anlatıyor. Üslubun biraz esprili olması da hoşuma gitti. Bir arkeologun yaşamını, daha doğrusu neler yaşadığını anlamak için de okunabilecek güzel bir kitap.