Görev yaptığım lise, İkitelli'de sanayi sitelerinin ortasındaydı. Bu sırada öğretmenliği hiçbir zaman memurluk olarak görmedim. Ben ders saati ücretli çalışan bir işçiydim. Kendimi ne okuldaki hizmelilerden ne de çevredeki beden işçilerinden ayrı tuttum. Bu da ideallerimden vazgeçmediğim için benim adıma bir onur vesikası oldu. İçimdeki ezikliği bir yerde böyle telafi edebildim. Proleteryadan biriydim çünkü. Hem de sözünün eri bir emekçiydim.