Follow

Love, Death & Robots, ikinci cildiyle beni hayal kırıklığına uğratmıştı ama üçüncü cildi gayet güzel.

İlk bölüm olan Three Robots: Exit Strategies, ilk cildin ikinci bölümü Three Robots'un devamı. Post-apokaliptik bir ortam var. Robot ayaklanması gerçekleşmiş. Tekno-milyonerler Mars'a göç etmişler. Bunlar nüfusun %0.01'ini oluşturuyor.
Göç olgusuna vurgu yapılmış. Fakirler de kurtulamayacaklarını bildikleri halde gitmeye çalışıyor. Son kısımda robotların gözü bir videoya takılıyor. 4 Aralık 2025'te Mars'a giden roketin fırlatılma videosu bu. Finalde Mars'taki astronot kostümünün içinden kedinin çıkması komik olmuş. Elon Musk'un adı da açıkça anılmış.

Bad Travelling adlı bölüm, yalnızca dokuz bölümlük serinin değil tüm dizinin en iyilerindendi. Geminin altında bir mahluk var. Önden gönderilen Torrin, bu mahlukla pazarlık yapıyor. Mahluk, Phaiden Adası'na gitmek istiyor. Torrin, sevmediği birini mahluka yem ettikten sonra oraya gitmekle ıssız bir adaya gitmek arasında oylama yapıyor. Kağıtlara Phaiden'e gitmek için çarpı, ıssız adaya gitmek içinse yuvarlak çizilecektir. Torrin, kağıtlara işaret koyduğunu söyleyerek oylamadan sonra iki kişiyi çarpı attıkları gerekçesiyle öldürüyor.
Geceleyin ona suikast girişiminde bulunan mürettebat, yastıklarla karşılaşır. Torrin hepsini öldürür. Bu noktada kağıtlara hiç işaret koymadığını ve hepsinin kağıdında çarpı olduğunu itiraf eder.
Kıyıya yanaştıklarında mahlukla konuşmak için aşağı iner ve ortalığı ateşe verir. Kendisi de kaçıp kurtulur.

The Very Pulse of the Machine, Jüpiter'in uydularından biri olan İo'da geçiyor. Burada araştırma görevinde olan Martha Kivelson'un başından geçenler anlatılıyor. Kivelson'un yol arkadaşı Burton, patlamada hayatını kaybediyor. Cesedini taşırken Burton'un konuştuğunu duyuyor ama bunu halüsinasyon olarak yorumluyor. Sonunda makinenin telkinleriyle kendini uçurumdan aşağı atıp intihar ediyor. Belki de dizi boyunca işlenen insan-makine çatışmasını yansıtan bir başka bölümdür bu.

Night of the Mini Dead, kısa bir bölüm olmuş. Kentlerin minyatürünü yapmışlar. Zombiler var, herkesi de zombiye dönüştürüyorlar. İşler rayından çıkıyor. Yönetimler bu yöndeki şikayetleri başta umursamıyor ama kendileri hedefte olunca işin ciddiyetini anlıyorlar. Gerçekten her meselede hükümetlerin tavrı böyle oluyor.

Kill Team Kill, Shape-Shifters'tan sonra Afganistan'da geçen bir başka bölüm. Manganın 500 metre yukarı çıkması gerek. Önceki mangayı yok eden robotik bir ayı var ki bunu da CIA tasarlamış. 2002'den beri orada olan üstçavuştan yardım alıyorlar. Robotik ayı, beklenmedik yerden çıkıp üstçavuşu öldürüyor. Sığınaktan çıkan MAARS Robot da işe yaramıyor ancak ayıyı öldürmeyi başarıyorlar. Geriye kalan iki asker de ayının gözünün patlamasıyla hayatını kaybediyor.

Swarm, insanların egemen tür olma vasfını kaybettiği, bilinmeyen bir zaman diliminde geçiyor hikaye. Afriel, Galina ile bir yere gidiyor. Örgütlenme biçimleri arılarınkine benzeyen kabuklular var. Galina diğer türlere karşı düşman değilken Afriel, onları köleleştirmek istiyor. Galina'yı beyinleri yapan kabuklular, Afriel'e insanları asalak bir tür yapmak istediklerini belirtiyorlar. Afriel, meydan okumayı kabul ediyor.

Mason's Rats, aksanından anladığım kadarıyla İrlanda'da geçiyor. Mason'un deposunda fareler var ve silahlanmışlar. Traptech, Mason'un sorununu çözebileceğini söylüyor. TT-6 adlı uzaktan kumandalı robot, ilkin Susan adındaki kediyi öldürüyor. Fareler bu robotu alt ediyor.
Akıllı süpürgeye benzeyen TT-15, fare cesetlerinden bir dağ yapıyor. Yapay zekanın kontrolden çıktığını düşünen Mason, depoya girdiğinde bir meydan savaşıyla karşılaşıyor. Sonunda robotu vuruyor. Fareler de Mason'a barış çubuğu uzatıyor. Savaşın anatomisi güzel işlenmiş bu bölümde. Automated Customer Service bölümünden de esintiler görmek mümkün.

In Vaulted Halls Entombed adlı bölümde rehine kurtarma operasyonunda tünelden ilerleyen manga, duvarı kaplamış garip bir sıvıyla karşılaşıyor. Bir böcek çavuşun üzerine yapışıyor. Onu öldürünce milyonlarcası ortaya çıkıyor. Bu küçük canavarlar altı kişilik mangadan üçünü yiyor. Bir kişi de salona girerken ölüyor. Çavuş ve Harper, salondaki canavarın "Serbest bırakın beni." demesiyle birbirine giriyor. Harper, çavuşu öldürüyor ve sonunda kendisi de canavara dönüşüyor.
Bu dizinin yapımcılarının canavarları ne kadar çok sevdiğine Beyond the Aquila Rift ve All Through the House bölümlerinden şahidim.

Jibaro'da savaşa giden bir ordu var. Belli kesitler sunuyorlar. Daha çok köy seyirlik oyununa benziyor. Sudan çıkan altın elbiseli kadının bağrışından herkes birbirine giriyor. Sadece biri kurtuluyor.
Altın elbiseli kadın, gece bu adamın yanına gelip uyuyor. Gündüz olup adam uyanınca kaçıyor. Şelalenin başında bir araya geliyorlar. Kadın aşk istiyor, adamsa para. Kadın adamı öperken dudağındaki taşlar kanatıyor onu. Adam ona kafa atıyor ve üzerindeki ziyneti alıyor, bedenini de ırmağa bırakıyor.
Şövalye, kadından aldıklarını taşımakta zorlanıyor. Bu sırada sular kızıllanıyor. Sanırım kadının kanından dolayı. Şövalyenin kulakları açılınca seslerden deliriveriyor. Kadın kıyafetinin olmadığını anlayınca var gücüyle bağırıyor. Şövalye, dibe batıp binlercesi gibi ölüyor. Günümüz ilişkilerini metaforlar üzerinden anlatan güzel bir bölümdü.

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.