Yeni bir internet kuramı geldi aklıma. Şöyle ki; toplumca üzerinde uzlaşıldığı varsayılan bir düşünce, internet aracılığıyla ne kadar çok kişiye ulaşırsa karşı çıkan kişi sayısı o oranda fazla olacaktır.
Bu türden önermeler fizik yasaları olabileceği gibi evrensel ahlak yasaları da olabilir.
Örneğin;
Parayı havaya atarsak yere düşer.
Su 100 derecede kaynar.
Pedofili kötüdür.
Hiçbir insan köle olmayı hak etmez.
Burada karşı çıkma motivasyonu çoğunlukla marjinal olma saplantısından kaynaklanmaktadır. Günümüzde Düzdünyacılık böyle bir kaygıdan doğmuştur.
Kendini toplumun geri kalanından yalıtma isteğinin yanı sıra, etimoloji safsatası da böyle bir karşı çıkışın motivasyonu olabilir. Suyun 100 derecede kaynadığı söylendiğinde karşı taraf, derece ifadesinin fahrenhayt gibi bir ölçüm birimine gönderim yapabileceği iddiasıyla karşı çıkabilir. Halbuki söylenmek istenen açıktır. Kişi, toplumsal uzlaşıyı görmezden gelme eğilimindedir.
Anonimlik, bu tavrın başat etkenidir. Kimliksizleşme ile birlikte kişi, kendini olduğundan daha farklı konumlandırır. Artık kaybedecek daha az şeyi vardır.
Şimdilik kanun olması için birçok defa sınanması gerekiyor. Kanun olduğu zaman Mereyü'nün İnternet Kanunu denebilir buna.