Follow

Eskiden AKP, çok olduklarından ziyade halk olduklarını, daha açık bir anlatımla halkın ta kendisi olduklarını savunurdu. Onlara göre AKP'ye oy veren %50'nin kaygıları ve sevinçleri önemliyken geri kalan "elitist" %50'nin ne düşündüğünün bir önemi yoktu.

Ekrem İmamoğlu, AKP'ye büyük bir hezimet yaşatarak İstanbul'u aldıktan sonra işler değişti. İstanbul, onlar için büyük bir kayıp oldu. Şimdilerde ülkeyi krizle idare etmeye çalışıyorlar. Akıl almaz şekilde iktidara ve Tayyip Erdoğan kültüne en ufak eleştiri getiren terörle ilişkilendiriliyor. Aslında AKP'nin PKK veya Fetullahçı Gladyo ile bir sıkıntısı yok. Buraları verimli oy kapısı olarak görmüyor sadece. Böyle bir olasılık gündeme gelirse yandaş medya ve sosyal medya hazır. Çünkü AKP, ilkesiz, oportünist ve dahası Makyavelist bir oluşumdur.

Halkın sefaleti, ülkenin Mültecistan olması veya özgürlük endeksinde sondan birincilik önemli değil. Bu konularla hiç ilgilenmeyen iktidar, önümüzdeki dönemde seçim propagandasını üç ana eksen üzerine kuracak gibi görünüyor:

🏘️ İcraatin İçinden, Turgut Özal'ın başbakan olduktan sonra TRT'de belli aralıklarla halka seslendiği programdı. Devlet kanalının siyasi reklam için kullanıldığı yönünde eleştiriler olsa da Özal, özel kanallar açılınca programı kamu spotu haline getirmiş ve zorunlu olarak yayınlatmıştır.

Özal'ın neoliberal anlamdaki mirasçısı Tayyip Erdoğan'dır. İcraat adı altında sadaka kültürü bu dönemde canlı tutulmaya çalışılacak. Beton Kanal arazisi yerine yapılacak TOKİ projesi ile bunun işareti oldu.

Buradaki asıl amaç, AKP'nin yerine gelecek iktidarın bu icraatları yapamayacağı izlenimi uyandırmaktır. İcraat denince yalnızca yol, köprü veya toplu konut projeleri anlaşılmamalıdır. Endişeli muhafazakarlara sağlanan ayrıcalık da bir AKP icraatidir. Ülke bu kişilerin isteklerine göre düzenleniyor.

💣 Kürt düşmanlığı üzerinden bir terör mavalı okunup durulacak. HDP, ana hedef olmak üzere, tüm muhalefet partileri bundan nasibini alacak. Muhalif isimler şimdiden hedef tahtasına oturtulmaya başladı. Seçime kadar Hrant Dink tarzı, infial yaratan bir suikast olmazsa iyidir.

Suriye ve Irak üzerinde bir dizi operasyon yapılabilir. Azerbaycan'a yardım kisvesiyle yapılacak Ermenistan ile savaş da ihtimal dahilinde.

Krizlerle ülke yönetmeye alışık olduklarından dış politikada birkaç ülkeyle ilişkilerin bozulması işten bile değil. Bu daha önce denenmiş ve başarılı olmuş bir yöntem. Hamaset siyaseti AKP'nin kazanmasını sağlıyor. Bir yandan da gerçek sorunları unutturuyorlar.

💡 Yeni gelen hükümetin hiçbir şeyi değiştirmeyeceği yönünde bir algı yaratarak muhalif partilere oy vermeyi düşünenleri umutsuzluğa düşürüp sandıktan uzaklaştırmak amaçlanıyor. Bunu bizzat kendileri değil, sosyal medyadaki etki ajanları yapıyor halihazırda. Birtakım tivit dizileri yaparken ilk başta Ekrem İmamoğlu'nu hedef almaları dikkat çekiyor. Karadenizli olmasıyla Tayyip Erdoğan'a benzediği yönünde telkini sıkça tekrarlayarak genç dimağları zehirliyorlar.

Bazen yaptığı açıklamalarla Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, bu algıya hizmet ediyor. Hoş bir durum değil bu.

Aslında hükümet değişiminin hiçbir şey değiştirmeyeceğini savunmak "CHP iktidar olursa ezanlar susar." safsatasıyla derin bir tezat oluşturuyor. Fakat AKP için bu önemli değil. İktidarı ellerinde tuttukları ölçüde varlar. O yüzden önemli olan iktidarda olmak.

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.