Bugün bienali gezmeye devam ettim. Zeyrek adı verilen semtin kasaplarla dolu olan İtfaiye Caddesi'ndeki Çinili Hamam'ı ziyaret ettim. Yapı, kiliseden çevrilen camileri andırsa da 1546 yılında Barbaros Hayrettin Paşa'nın emri üzerine yaptırılmış. 2010'dan beri restorasyonu süren hamam, 2023'te tekrar faaliyete geçecek.
Sergi boyunca böyle uyarılar vardı. Serginin devam etmesine sevinsem de sessiz olma uyarısını sonradan fark ettiğim için ona pek uyamadım. Sesimin yankılanması açıkçası biraz ürküttü beni.
Sergi ses üzerine ama kapı her zaman ilgimi çeken bir item olmuştur. Açık kapı, kapalı kapı ve yalnızca görevlilerin ardını görebileceği başka bir kapı. Kapılar...
Mekanı sevdim. Daha önce hiç hamama gitmediğimden olabilir. Fıskiye, çeşmeler, kurna ve gider. Her şey muhteşem.
Hoparlörlerin çoğu ses vermiyordu. Her odanın içinde üç beş tane vardı. Kurnaya yerleştirilmiş bir tanesini yakaladım. Bu arkadaşı bir de yakından çekmek istedim. Son fotoğrafta da bölüm sonu canavarı var.
Duvarlara, tavana, zemine ve pencerelere altıgen ve Davut Yıldızı işlenmiş. Hoş bir motif.
Bunu Dünya'nın çivisi sandım ama kapı stoperiymiş. Kapı kapalı olduğu için işin ayırdına varamamış olamayabilirim.
Son olarak girişte bulunan nazar boncuğunu paylaşayım. Çok güzel, güzelden öte muazzam bir parça. Aman nazar değmesin.
Panoptikonu es geçmek olmaz.