Mustafa Kemal, Samsun'a çıktığında aklında cumhuriyet fikri var mıydı bilemiyorum. Böyle bir düşüncesi olduğuna inanmak istiyorum. Havza, Amasya, Erzurum ve Sivas'tan sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. Burayı Kurtuluş Savaşı'nın karargahı haline getirdi.
18 Mart 1920'de Meclis-i Mebusan feshedildi. 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin kurulması Türkiye'nin geleceğinde saltanata yer olmadığının net bir şekilde ifadesiydi.
1920 yazında Yunan Ordusu, Sakarya Nehri kıyısına dayandı ve Ankara'yı ele geçirmek istedi. 5 Ağustos 1921'de TBMM tarafından kendisine başkomutanlık yetkileri verilen Mustafa Kemal, Melhame-i Kübra olarak da adlandırdığı Sakarya Meydan Muharebesi ile işgalcileri püskürttü.
13 Ekim 1921'de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması güney illeri için olduğu kadar kent için de önemlidir. Zira Fransa, bu antlaşma ile Anadolu'daki iddiasından vazgeçmiştir.
Nihayet Ankara, 13 Ekim 1923'te başkent ilan edildi. Bu bir anlamda Milli Mücadele'ye tam destek veren halkı ödüllendirmekti. Fakat İstanbul'daki entelektüeller karara muhalif bir tavır takınmıştır.
Bu karikatür de o karşı çıkışı yansıtıyor. Edirne, Bursa ve İstanbul; başkentlik tacını Ankara'ya devrediyor. Üçü genç ve güzel çizilmişken Ankara, köylü ve çirkin olarak resmedilmiş. Bu da İstanbul'un o dönemde Anadolu'ya bakışının ifadesi.