Follow

8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu'da yaşanan tren faciası sonucu 7'si çocuk 25 kişi hayatını kaybetmişti. Bugün bu katliamın 12'nci duruşması görüldü.

Davada on üç sanık taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan yargılanıyor. Bu duruşmadaki sanıkların savunmalarını basına yansıdığı kadarıyla aktaracağım. Aslında kendim de birtakım yorumlarda bulunmuştum ama bunları eklemekten vazgeçtim.

Dönemin TCDD 1'inci Bölge Müdürü Nihat Aslan, kendisine bağlı 11 servis müdürünün olduğunu ve bunların da alt birimlerinin bulunduğunu söylüyor. Görevinin bu birimlere müdahale değil koordinasyon sağlamak olduğunu ifade ediyor. Denetleme yetkisi de yokmuş. Personel eksiği olduğunu gerekli yerlere yazmasına rağmen eleman sağlamamışlar.

TCDD 1'inci Bölge Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, bölge müdür yardımcılığının idari bir görev olduğunu söylüyor. Kendisi jeoloji mühendisi olduğundan bu konularda uzman olmadığını ve kaza yerinde denetim yapacak bilgisinin olmadığını ifade ediyor. Kendisinin döneminde bakım onarım işi yapılmamış.

Meriçli, ihalelerin bölge müdürünün sorumluluğunda olduğu ancak onayı genel müdürün verdiği yönünde bir bilgilendirmeden sonra Mümin Karasu'nun vekaleten atandığını ve mühendis olmadığını ekliyor. Kaza olmadan bölgede ne gibi bir problem olduğunu bilemeyeceğini söylüyor.

TCDD 1'inci Bölge Demiryolu Bakım Müdür Vekili Mümin Karasu, hakkında yakalama kararı çıkarıldıktan beş gün sonra, 10 Ekim 2022'de tutuklanmıştı. Avukatı karara itiraz etmiş, savcı da mütalaa vererek kararın hukuka uygun olduğunu belirtmiş ve talebin reddedilmesini istemişti. Ancak mahkeme 23 Kasım 2022 tarihinde, sanığın kendi isteğiyle adliyeye gelerek teslim olduğunu ve olayın üzerinden dört yıl geçmesine rağmen duruşmalarda yeni delil bulunmadığını göz önünde bulundurarak Karasu'nun tahliyesine karar vermişti. Böylece davada tutuklu bir sanık kalmamıştı.

Karasu, söylediği üzere, halen TCDD'de görev yapıyormuş ve aylık kazancı 15900 liraymış. Kendisinin fiziken sahadaki işleri takip etmesinin mümkün değilmiş. Gerekli birimlere iki kez uyarı yazısı yazmasına rağmen bilinçli taksirle yargılandığının altını çiziyor. Hedef gösterilmesinden yakınıyor.

Oğuz Arda Sel, 9 Ocak 2009'da dünyaya geldi. Yaşasaydı 14 yaşında olacaktı. O gün o trende olmasaydı yaşayacaktı da. Şimdi o hep 9 yaşında. Peki sorumlular nerede? Onu henüz bilemiyoruz.

Sign in to participate in the conversation
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.