Şimdilerde ülkede seçim gündemi var. Bir buçuk ay geçmesine rağmen deprem unutuldu gitti. Depremde yaşanan rezaletlerden söz edilmez oldu. Varsa yoksa magazin, dedikodu ve falanca hakemin bilmem hangi takımın maçında yaptığı kural hatası...
Ben bu gündemlerin yapay olduğunu ve asıl gündemi unutturmak için medya aracılığıyla servis edildiğini düşünüyorum. Seçimden sonra iktidar değişirse tek gündemimiz emek olmalı. Yatıp kalkıp emek süreçleri hakkında konuşmalıyız.
Sizin için bir hatırlatma olsun diye toparlıyorum:
Yakalara inanmıyorum, aslolan işçi sınıfıdır. Masa başında çalışmak da inşaatta çalışmak da emek-gücünü satmaktır. Kimse yönetici olarak çalışıyor diye kendini işçi sınıfından ayrı görmesin.
Niteliksiz iş, emekçiler bölüşümden adil pay alamasın diye uydurulan bir kavramdır. Böylece herkese asgari ücret verilebilecektir. Asgari ücretin yükselmesini isteyen kişiler de sanki daha yüksek maaş alanların iyi yaşama hakkı elinden alınacakmış gibi hedef gösterilir. "Onun taamı artarsa, seninki azalır" denir ki buna inanan çok sayıda emekçi de var.
Türkiye'yi ayakta tutan parababaları değildir; emekçilerdir. "Şu parti iktidara gelirse yabancılar borsadan yatırımlarını çeker." diye bir argüman savrulur. İsteyen istediğini yapmakta özgürdür. Bizi o veya bu partinin kemik kitlesi olarak görmek hatadır. Biz %99'uz.