Türkiye'de Arjantin gibi çoklu kur sistemine geçildi. Dolar Merkez Bankası'nda farklı, döviz bürosunda farklı, bankada farklı değerde. Başına buyruk serbest piyasa savunucuları mutludur umarım. Esasında bu kriz neoliberalizmin krizidir fakat fatura her zaman emekçiye kesiliyor. Artı değer üretip emeğine yabancılaşan ve emek sömürüsüne maruz kalan emekçilere...
@dinosauce ben hükümetin piyasaya müdahale ettiğini düşünmüyorum. Çoğu göstermelik hareketler. Soğan depoları basılıyor, çiftçiler terörist ilan ediliyor, birkaç ton soğan ucuza satılıyor ve sonrasında aynen devam. Halka sadaka dağıtılıyor, işverene de teşvik veriliyor. Halbuki devletin aşırı zenginleşmeye engel olması gerekirdi. Türkiye ekonomisi büyük bir rantiye üzerine kurulu. %25 kira dışında çok büyük bir kısıtlama yok. Pandemi döneminde haline acınan esnaf yakaladığını öpüyor. Çoğu nalyon fatura kesiyor ve fişsiz alışveriş yapıyor. Patronların işçi tercihi Suriyeli, Afgan ve Pakistanlı. Az paraya çok iş yaptırabiliyor, sigorta yatırmıyor hem de emeği bölmüş oluyor. Olan bordrolu çalışana oluyor.
@mereyu dediğinize katılıyorum ama bu piyasa müdahelesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. örnek: döviz kurunun yapay yollarla sabit tutulması, faizin düşük tutulması, borsa ... Aslında denildiği gibi, bu durumlar genellikle patronlara yarıyor. Gerçi onların da işine gelmeyen durumlar var, mesela dövizin reel kura göre düşük tutulması bu sefer içerideki fiyatların dışarıya göre pahalı kalmasıyla sonuçlanıyor.
Esnaf da tüketici de yüksek vergi ödemek istemiyor. Denetim de olmayınca.