Beşiktaş'ın Galatasaray'a karşı şiddete varan cüretkar tavırlarının arkasında Ali Koç'un olduğunu düşünüyorum. Onun planı iki takım arasında kriz yaratmak, Galatasaray'ı yıpratarak Fenerbahçe'nin aradan sıyrılmasını sağlamaktır. Hatırlarsanız 19 Nisan 2018'deki Türkiye Kupası maçında Fenerbahçe ile Beşiktaş birbirine girmiş, takip eden haftalarda iki takım da üst üste gelen puan kayıplarıyla zirveden kopmuş ve Galatasaray 21'inci şampiyonluğuna ulaşmıştı.
Unutmamak gerekir ki Fenerbahçe ne ettiyse kendine ediyor. Onu aşağı çekmek için herhangi bir yapıya gerek yok. Asıl sorulması gereken soru Beşiktaş'ın neden bu camianın oyununa geldiğidir. Yanıt da apaçık önümüzde durmaktadır. Beşiktaş, büyük bir takım değildir; hatta buna yakın bile değildir. Eskiden beri ağlamalarına alışkınız ama artık fazla olmaya başladı. Resmi hesap ve yöneticiler de maçtan önce, maç sırasında ve maçtan sonra sürekli ağlıyorlar. Hakemleri ve federasyonu baskı altına almaya çalışıyorlar fakat o da bir yere kadar. Top oynamadan kazanmak çok zor.
Ne olursa olsun biz yolumuza bakmalıyız. Sahada yanıt veriyoruz ama dışarıda çıkardıkları olaylara çok dikkat etmeliyiz. Türkiye'de bir spor medyası olmadığı gerçeğiyle de her geçen gün tekrar yüzleşiyoruz. Bu medya, Fenerbahçe medyası olabilir ancak. Sosyal medyadaki Galatasaray'ı terörle ilişkilendiren çok sayıda paylaşımın arkasında kimin olduğunu söylememe gerek yok. Galatasaraylı hukukçular uyuyadursun, bunların hepsi bir kenara yazılıyor. Sporu bu yapıdan temizlemek için tüm Galatasaraylılar elinden geleni yapmalı.