Bir süredir çeşitli nedenlerle seyrekleştirdiğim Kıvılcımlı ile ilgili paylaşımlarımı yeniden sıklaştırmaya başlıyorum. Bugün, aslı Hollanda'daki arşivde olan Kıvılcımlı'ya ağabeyi tarafından yazılmış olan mektubun çevrilmiş halini[tesadüf; mektup da 2 Mart (1962) günü yazılmış] ve Askeri Tıbbıye'de iken ağabeyiyle olan bir gençlik fotoğrafını paylaşıyorum. Mektubu yeni yazıya aktaran kardeşim Cengiz Yolcu'ya minnet ve şükranlar.
2. 3. 962
Mudanya
Kardeşim Hikmet
İsmin gibi hikmetsin: Hayatının bu çağına kadar denilenlerin çeşnisini tadarak lezzetini tahlil ederek geldin. Felsefenin özünü hassas fikir terazinle tartar, dünya seyrini 360 açıya bölerek değerlendiriyorsun. Herkese nasip olmayan bir varlık bu hikmet değil mi? Benim henüz hayata gözümün açılmadığı bıyıklı zamanımla, senin Tıbbiye-i Şahane’deki üniformalı, resmimiz zamanında, seni kılarken görmedim, ama anamızdan duyduğuma göre, bir vakit namazını kazaya bırakmayan tek günlük orucunu feda etmeyen o günün Doktor Hikmet’ine bu günün Şeker Bayramı mübarek olsun.
Kardeş: Bu beyaz tabaka gevezelikle dolacak, mektup deyince şundan bundan doldurulmuş aktariyeye benzemesi lazım, dükkanda bazı öyle şeyler bulunur ki, senelerce el sürülmemiş kutusunun kapağında bir parmak toz, mal sahibini müşteri ikaz ederek hatırlatır; ha sahi dur bakayım olacaktı der ve kutunun üzerinde ağırlık yapan tozların temizlenmesine vesile olur. İşte ben de yarım asra yakın geriye dönerek, bir tutam bal için bir çuval keçi boynuzu çiğnemeye çalıştım. Bu laf peşrevinden sonra esasa geçiyorum.
Henüz Tıbbiye İstanbul’a nakletmemişti, sen de serîriyat-ı asabiyede[psikiyatri kliniği, A. Kale] idin. Sana işçi arkadaşlarımdan birisini getirmiştim, bu arkadaş senede bir iki defa boğazının ... kısmı şişiyordu ölüm tehlikesi geçiriyordu, bir iğne yaptın. Bir de suya tuz katarak içirdin. Tahminime göre bu hastalığa bir daha tutulmadı. Şimdi bizim hatun benzeri hastalığa tutuldu. Bu hastalığa deva istiyorum. İkincisi hatunun yaşı 45 adet aksamaları oluyor, diz kapakları şişiyor, baş ağrısı yapıyor, hafif de olsa bir asabiyet oluyor, buna da bir çare kardeş. Gürültümüzün sonu buna dayanıyor. Şehriban, Emine Hanıma sana hürmet selamlarını sunar, bendenizin Emine Hanıma gerekse sana selamlarımı sunar. Kardeş selamlarımla:
Akmet Kale
İmza
Ş. Demiryol
[Renkli kalemle yazılanlar Doktor’un notları, çeşitli ilaç isimleri ve kullanım miktarları yazılmış.]
İkinci fotoğraftaki ufak parça:
Bundan yirmi gün evvel hastalandım. Kendimce grip diyorum. Belki de değil. Kulaklarım tıkandı duyamıyorum. Bana da bir çare. Hâlâ kendime gelemedim kardeş.