Ekrem İmamoğlu 🇺🇦 @mereyu@qoto.org

Ahlak bekçisi erkekler yetmiyormuş gibi, bir de pick me kızlardan kamusal alanda çıplaklık öğüdü dinliyoruz.

Değil tüm internet geçmişimin erotik içeriklerle dolması, ifşam çıksa bile içim rahat olur. Çünkü kimseye cinsellik üzerinden ahlak satmadım.

@batuhan@m.yyilmaz.com.tr hayata karşı öfke, İsrail karşıtlığı veya sadece edit izleyip Hitler'e hayran olanlar

Nasyonal Sosyalist Yeraltı gibi bir gerçeklik varken neonazi olmaya özenen Türkleri acı ve şaşkınlık içinde izliyorum.

Eskişehir'deki korkunç saldırı, bireysel de olsa, bu tür olayların devam edeceği izlenimi uyandırdı bende. Yakında Almanya ve Fransa'daki gibi aşırılığa karşı sokağa çıkabiliriz. Fakat gel gör ki, iktidar onlardan yana!

Bir devlet yetkilisine, katıldığı bir toplantıda "İstanbul'un trafiği nasıl çözülür?" diye sormuşlar. O da "Terör değil ki bitiresin." demiş.

7 Ekim'deki terör saldırısı İslamcılar ve solcular tarafından sevinçle karşılanmıştı. Onlara göre Filistin, üzerindeki ölü toprağını atarak kıyama duruyor ve işgal altındaki topraklarını kurtarıyordu. Aklı başında insanlar bu terör saldırısının karşılığının çok ağır olacağını söylemişti. Zaten Türk solcusunda akıl aramamak lazım.

İsrail o zamandan beri Hamas, Hizbullah ve Husiler'e karşı savaşıyor. Bunu Beşinci Arap-İsrail Savaşı olarak tanımlamak için henüz erken. On aylık sürecin en güzel tarafı belli aralıklarla bize empoze edilen "Terör, teröristleri öldürmekle bitmez." sloganı oldu. Bu hastalıklı düşünce özellikle Çözüm Süreci denen garabette çok dillendirildi.

Halbuki Türkiye, PKK'nın elebaşlarını öldürmüş değildi. Çözüm Süreci başladığında ise terör örgütü, devleti dize getirdiği yönünde bir algıya kapıldı. Bu yıllarda ana akım medyada Apo'ya ev hapsi tartışılırken PKK, şehirlere mühimmat yığıyordu. Sonucu da Cizre ve Sur'un dümdüz edildiği Hendek Operasyonları oldu.

Devlet, AKP belasından önce de terörle etkin bir mücadele içinde değildi. Kontrgerilla ve JİTEM gibi aygıtlar Ülkücü mafyaya terk edilmişti. Bu nedenle de terörle mücadele etmesi gereken kurumların kendisi narko-terör örgütleri olup çıkmıştı. Doğrusunu isterseniz Ülkücülere koyun bile emanet edilmez.

Devlet, terör baskısıyla ezilen vatandaşları için de pek bir şey yapmadı. 2001'e kadar Kürtçe yasaklı bir dildi. Bugün Kürtçe yayın yapan bir devlet televizyonu var ama onu da Osman Öcalan ölünce izleyen kalmadı. 2024'e gelindiğinde devlet iki kelime Kürtçe yazıya dahi çok sert tepki vermeyi sürdürüyor. Sorunları bu şekilde aşmak çok zor.

Porno, kadını metalaştıran ve cinselliği belli kalıplara sıkıştıran dev bir sömürü sektörüdür. Anaç devlet (nanny state), vatandaşların kişisel seçimlerini önemsemeyip onlar adına ve onlar için karar alan bir mekanizmadır. Sansür ve yasaklar, anaç devletin araçlarıdır. Pornoyu da anaç devleti de istemiyorum. Aklı başında bir vatandaş bunun ayırdını yapabilmeli.

Yalanlarını istedikleri kadar tekrarlasınlar. Kimse ACAB sponsorluğunda, kendi halinde kahve içen insanlara saldıranlardan daha kalleş değildir. On aylık savaş sürecinin bize öğrettiği şey budur. Daha gaddarca gelecekler, vahşetin dozunu artıracaklar ama biz de güçleneceğiz.

Küme düşme mücadelesi de verse Galatasaray'ı sonuna kadar desteklerim ama soyunma odasından sansasyonel haber, içeriden resmi belge ve transfer listesi sızdıran bir yönetimin destekçisi değilim.

Yirmi yıla yakındır internet kullanıyorum. O zamandan bu zamana bir sitenin yasaklanmasını anlayamıyorum. Sansürcülük bağlamında söylemiyorum bunu. Bir hükümet erişim engeli koydu diye kimsenin o siteye girmeyeceğini mi sanıyor? Seksenlerden beri bunun binlerce yolu var. İnterneti nasıl yeneceksin ki?

Mücadelemiz sonuç verdi. Temmuz zammını aldık. Muhasabecinin kısmi beceriksizliği sonucu maaş bir gün geç yattı ve sonunda öğrenebildik. %10'luk bir artış var. Sene sonunda vergi dilimine girince bu zam da çöp olacak. Thank you Mario but princess is in another castle.

Bangladeş'te kayırmacılık karşıtı protestolar sonucu 2009'dan beri başbakan olan Şeyh Hasina Vecid, istifa edip ülkeyi terk etti. Galiba Türkiye, hiçbir zaman böyle olmayacak.

Aramızda karlı dağlar
Hasretin bağrımı dağlar
Çaresizlik yolu bağlar
Yokluğundan öldü gönlüm

Tayyip Erdoğan, dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin sorunlarını önemsemiyor. Eskiden onun için düzgün bir son ihtimal dahilindeydi ama artık küçük çaplı da olsa kaos yaratmadan ömrünü tamamlayacağını sanmıyorum.

Türkiye, katıldığı tüm organizasyonlara renk katıyor. Her şey daha farklı olabilirdi.

Temmuz ayı sonunda bitti. Yeni ayın ilk Resmi Gazete'sine göre CHP'li Özgür Özel, Burcu Köksal, Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır'ın Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yaptığı itiraza bakan Anayasa Mahkemesi, kendi aldığı kararlar uygulanmadığı ve tam hukuksuzluk durumu oluştuğu için karar yenilemesine gerek olmadığına hükmetti. Hukuk dışı durumun ortadan kalkacağından hiç umudum yok.

İsmail Haniye, bu gece Tahran'a düzenlenen saldırıda öldürülmüş. Yani İsrail'e meydan okursanız on ay hayatta kalabiliyorsunuz. Türkiye de Apo asılmasın diye idamı kaldırdı.

Yolsuzluğun araştırılmasını engellerken de çocuk istismarını aklarken de aynı yüz ifadesi...

2024'ün ilk yedi ayında 41 çocuk iş cinayetine kurban gitmiş. AKP rejimi çocukları hem çalıştırıyor hem öldürüyor. Tarih, sözde çözümün bir parçası olmadığımız için bizi haklı çıkaracak.