Show newer

"Devrim yaptığımızda çok güzel olacak her şey, çünkü ben devrime güzelliğimi verdim" ’ı da ’nı da UNUTMA(DIK)

19 ARALIK’IN (C)EZAEVLERİ GERÇEĞİ!
temeldemirer.wordpress.com/202

ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ
temeldemirer.wordpress.com/201


ARŞALUS MARDİGANYAN.

DERSİM'Lİ, ANCAK DERSİM'İN KENDİLERİNE MEZAR OLDUĞU, TÜM AİLESİNİN KATLEDİLDİĞİ YER.
HAYAT'DA KALAN KÜÇÜK KARDEŞİNİ DE ARAMAK İLE TÜKETTİĞİ KOCA BİR
ÖMÜR.

VE KARDEŞİNİ BULAMADAN HAYAT'A VEDA ETMİŞ ACININ OCAĞI BİR
YÜREK...

İLK ERMENİ KADIN SİNEMA OYUNCUSU.

YAPTIĞI İLK FİLM'İ KENDİSİNİN YAŞADIĞI GERÇEK HAYAT ÖYKÜSÜNÜ ANLATIR.

Tarih, kan, acı ve göz yaşları karşısında ki tanıklığından ötürü, yorgun düşüp, mahçup'iyet ile utanç duymaktadır.

Daha önce, 2019 yılında sevgili Anjel Hacikoglu can bu güzel insanı yaşadıkları acı hikaye bilgisi ile paylaşmıştı.

Kendisinden alıp bizlerde paylaşmıştık.

Bazı acılar asla unutulamaz, hep kemirir durur beyninizi, yüreğinizi.

Alıp yeniden böyle düzenleyip paylaşmak istedim.

Anjel Hacikoglu'nun kaleminden...

Anjel Hacikoglu
22. April 2019
Arşalus Mardiganyan'ı tanır mısınız? Kendisi ilk Ermeni kadın sinema oyuncusuydu ve aslında oynadığı ilk filmi onun gerçek yaşamından alınmış gerçek bir
tarihti.
Dersim'de doğan Mardiganyan'ın gözleri, küçük erkek kardeşi hariç bütün ailesinin Dersim'de Kürt aşiretleri tarafından katledilmesine tanıklık etmişti. Tehcir yolundayken güzelliğiyle dikkat çeken Margidanyan, bir Kürt aşiret ağası tarafından zorla alıkonuldu fakat Mardiganyan ağanın elinden kaçmayı başardı. Lakin kaçtığı güzergahta Mardiganyan'ın güzelliği yine başına bela olmuştu. Bu sefer de Mardiganyan farklı bir aşiret ağası tarafından kaçırılarak defalarce tecavüze ve zulme uğradı. Fakat o pes etmeyerek yine kaçmayı başardı. Kaçtığı güzergahlarda güzelliği başına bela olmasın, Türk ve Kürt erkekleri tarafından kaçırılmasın diye erkek kıyafetleriyle kendisini kamufle etti. Mardiganyan ailesinin katledildiği Dersim'den Erzurum'a kadar yalın ayaklarla binlerce kilometre yol yürüdü. Mağaralarda saklandı, aç kalmamak için ormanda bitki kökleri yedi. Erzurum'a ulaştığında ise ölmek üzereyken tesadüfen Amerikalı Protestan din adamları tarafından bulundu.
Amerika'ya getirilen Mardiganyan'ın tanıklıkları "Ravished Armenia" isimli bir kitapta basıldı. Birçok dile çevrilen bu kitap 1918'e doğru 900 bin adetten fazla sattı. Kitabın dünyada yankı bulması sonucu filmi de çekildi. 1918'te çekilen bu filmin baş oyuncusu Dersimli Arşalus Mardiganyan'dı; fakat Mardiganyan rol yapmayıp kendi yaşadığı gerçek hikayeyi oynuyordu. Film ilk gişesinde rekor bir gelire imza atılmıştı, filmden elde edilen bütün gelirler ise Ermeni Soykırımı'nda ailesini katleden Ermeni yetimlerine gönderilmişti...
93 yaşında vefat eden sinemacı Arşalus Mardiganyan, yaşamının son anına kadar yaşamını küçük kardeşini gazete ilanlarıyla bulmaya adamıştı. Onun 1918'ten 1994'e kadar kardeşini bulmak için ABD'de verdiği gazete ilanları hafızamızda hep diri kalacak:
"Ben Dersim doğumlu Arşalus (Aurora) Mardiganyan. Ailem ben 14 yaşındayken Çemişgezek'te katledildi. Şu an Los Angeles'te ikamet etmekteyim. Kendim gibi Dersim doğumlu olan küçük kardeşimi aramaktayım."

Mahmut Uzun

“Huşartsan veya İstanbul Ermeni Soykırımı Anıtı , 1915'teki soykırım sonrasında hayatını kaybeden kurbanlara ithaf edilen ilk anıt olan mermer bir anıttı.
1919 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisindeki İstanbul'da Taksim Meydanı yakınındaki Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nda yapılmıştır ve 1922'de İstanbul'un işgali sırasında sökülüp kaybolmuştur.
Ermeni Kırımı'nda hayatını kaybedenlerin anısına anıt inşa edilmesi için bir komite kuruldu. Komitenin çalışmaları sonrası anıt 1919'da inşa edildi ve 1930'lu yıllarda yıkılarak arazisine el konulan, bugün İstanbul'da Taksim Meydanı'ndaki Gezi Parkı yakınlarında bulunan Pangaltı Ermeni Mezarlığı içerisine yerleştirildi.[2] Anıt, Ermeni soykırımı kurbanlarına ithaf edilen ilk anıt olmuştur.
Anıt, 1922 yılında Pangaltı Ermeni Mezarlığı'ndan sökülmüş ve kaybolmuştur. Tarihçi Kevork Pamukçuyan'a göre, anıtın tabanı en son İstanbul Askeri Müzesi'ne ev sahipliği yapan Harbiye Askeri Kışlası bahçesinde görüldü.”

tr.wikipedia.org/wiki/Huşartsa

“Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere
dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.”

Onca yıl mücadele edersin, kitaplar okursun, tarihi öğrenirsin, belgeseller izlersin.
Doğru bilgi hangisidir diye didinir durursun, yırtarsın.
Üniversiteler okuyup diplomalar alırsınız.!

Hepsi boş…

OKUMUŞ CAHİLLERİN
DAHA ÇOK ÇOĞALDIĞI,
CAHİLE KÖLE
OLURSUNUZ ..!

… bizim yoldaşımız kimdir biliyormusun kardeşim ?

… halkına ,davasına, sevdasına, kurban olacak onurlu
insanlardır…

"Cellatlarına saygı duyan kurbanlardan nefret ederim."

Topunuzun canı cehenneme.!

Mahmut Uzun

instagram.com/p/CztszDwtA07/

Göbeklitepe'den daha eski: Karahantepe'de başka bir şey var!

1-Göbeklitepe'nin dünyada uyandırdığı hayranlık sürerken, Şanlıurfa'nın 60 kilometre doğusunda yer alan ve 12 bin yıllık geçmişe sahip Karahantepe'nin etkisinin çok daha büyük olacağı düşünülüyor.

2-Bölgeyi gören ünlü İspanyol fotoğrafçı Isabel Munoz, "Karahantepe'de kesinlikle başka bir şey vardı" dedi.
İnsanlık tarihini yeniden yazdıracak bulguları ortaya çıkaran Göbeklitepe, 11 bin 600 yıl öncesine ait sunduğu bilgilerle çığır açmaya devam ediyor.

3-Bölgeden son gelişmeleri aktaran Karul, "Geldiğimiz aşamada pandemiden dolayı belirli bir noktaya odaklandık, o noktada da içerisinde kamusal yapıların, konutların olduğunu ve içerisinde 600-700 yıllık yapıların olduğu farklı katmanları içeren yerleşim dokusunu kısmen çıkardık.

4-Bu yıldan itibaren kazıların yanı sıra açığa çıkan kalıntılarında korunmasıyla ilgili ayrı bir proje yürüteceğiz” dedi.
'Kazı yaptığımız alan çok küçük bir bölümü içeriyor'

5- Karahantepe'nin 140 dönümlük bir alan olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karul Karahantepe çok büyük bir yer kazı yaptığımız alan çok küçük bir bölümü içeriyor. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla Karahantepe'ye ilişkin bir şey söylemek çok güç. Buna rağmen buradaki çalışmalar neyi öne çıkaracak derseniz Göbeklitepe ile çağdaş, benzer kültürel ögeleri içeren ama farklılıklara da sahip başka yerleşmelerin de olduğunun en önemli kanıtlarından birini oluşturdu. Bu da bizim Taş Tepeler Projesi’ni yapmamıza vesile oldu, bugün 9 noktada birbiriyle çağdaş yerleşkeler kazılıyor. Karahantepe özelinde MÖ 9 binli yıllara ait çok sayıda kamusal yapıların olması bunlarla eş zamanlı günlük yaşamın sürdüğü konutların yapıldığını keşfetmek en önemli bulgulardan biri" ifadelerini kullandı. Taş Tepeler Projesi'nin ise dünyada yapılan en büyük 'prehistorik' (tarih öncesi) proje olduğunu vurguladı.

Mehmet Tuncer paylaşımıdır.

x.com/dusunbildergisi/status/1

YANLIŞ MI BİLİYORUM?

Kadir Dağhan

Bu gün 24 Kasım.
Tüm resmi veya dini günlere, kutlamalara, kurtarıcılara karşı olmam nedeniyle sanıyorum bana söz düşmez.
Ancak yüreğimde yer eden zelal yürek öğretmenler yanında adlarını, kendilerini bile anmak istemediğim öğretmen maskeliler yaratıklar var maalesef.
Her meslekte olduğu gibi.
Kim neyi kutlarsa kutlasın, beni ilgilendirmiyor.
Ancak;
Birkaç istisna ülke hariç, dünya çoğunlukla 5 Ekim'i Öğretmenler günü olarak kabul ediyor.
Bizde ise TÖB-DER'i kapatan, öğretmenlere yapılmadık zulüm bırakmayan, aşağılayan, hor gören, canlarına kast eden 12 Eylül karanlığının, 24 Kasım olarak ilan etmesi kabul görüyor maalesef.
Bu durum, aynı zamanda ruhları şad olmasın, cellat darbecileri, ülkeyi karanlık günlerin içine bırakan zihniyeti de onaylamak olmuyor mu?
Nice Enver öğretmenlerimizi unutmak değil mi?
Yanlış mı düşünüyorum?
Tüm zelal yüreklere tüm dillerden SELAM OLSUN.

Show older
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.