Show newer

Bunu Dünya'nın çivisi sandım ama kapı stoperiymiş. Kapı kapalı olduğu için işin ayırdına varamamış olamayabilirim.

Show thread

Hoparlörlerin çoğu ses vermiyordu. Her odanın içinde üç beş tane vardı. Kurnaya yerleştirilmiş bir tanesini yakaladım. Bu arkadaşı bir de yakından çekmek istedim. Son fotoğrafta da bölüm sonu canavarı var.

Show thread

Mekanı sevdim. Daha önce hiç hamama gitmediğimden olabilir. Fıskiye, çeşmeler, kurna ve gider. Her şey muhteşem.

Show thread

Sergi ses üzerine ama kapı her zaman ilgimi çeken bir item olmuştur. Açık kapı, kapalı kapı ve yalnızca görevlilerin ardını görebileceği başka bir kapı. Kapılar...

Show thread

Sergi boyunca böyle uyarılar vardı. Serginin devam etmesine sevinsem de sessiz olma uyarısını sonradan fark ettiğim için ona pek uyamadım. Sesimin yankılanması açıkçası biraz ürküttü beni.

Show thread

Bugün bienali gezmeye devam ettim. Zeyrek adı verilen semtin kasaplarla dolu olan İtfaiye Caddesi'ndeki Çinili Hamam'ı ziyaret ettim. Yapı, kiliseden çevrilen camileri andırsa da 1546 yılında Barbaros Hayrettin Paşa'nın emri üzerine yaptırılmış. 2010'dan beri restorasyonu süren hamam, 2023'te tekrar faaliyete geçecek.

Korkunç bebek Chucky'e benzeyen Birleşik Krallık Başbakanı Liz Truss, bu ay patlak veren hükümet krizinin ortasında istifa etmek zorunda kaldı. Halbuki bir sürü fotoğraf biriktirmiştim galerimde.

İşçi Partisi iktidarını getirecek bir seçim geliyor, hissedebiliyorum. Son sözüm: Ağlayanın malı gülene yar olmaz.

Bazı şeyleri gerçekten anlamlandıramıyorum. Hafıza sorunları yaşayan biri bu şikayetini Karaköy'deki altgeçidin reklam panosuna nakşetmiş.

Son bir saate yetiştiğim için bu kadar sürede gezemeyeceğimi düşünmüştüm ancak yarım saat yetti. Bienalin en sevdiğim kısmı da bu oldu. Sanatın üretim sürecine de tanıklık etmiş bulundum. Benim için değişik bir deneyimdi bu.

İlk fotoğraftaki kolonyadan bir iki damla aldım. Kolonyasız misafir karşılanmaz bir kere.

İkincisi meydandaki bilgisayarın daha geniş açıdan çekilmiş hali. Bir sonraki görselde dışarıyı çekmeye çalıştım. Tabii, kamera bir medyum olduğu için benim gördüğüm gibi görmedi.

Son fotoğrafı ise çıkarken çektim. Kahve makinesi ve mikrodalga var. Bankoda ziyaretçilerin adları ve mail adreslerinin yazılı olduğu bir liste de vardı. Geç saatte vardığım için kimse olmamış olabilir burada.

Uzun lafın kısası, bienal bitene kadar bu mekana uğramanızı tavsiye ederim.

Show thread

Kolona yapıştırılmış iki çalışmayı da beğendim. Mekanın tek güzelliği sanat değil tabii. İnsanlardan kaçan siyah-beyaz bir kedi de vardı. Sondaki dikiş makinesini de çekmek istedim. Bir yerden sonra neyin sanat olup neyin olmadığını anlayamıyor insan.

Show thread

Ekran koruyucuyu bozmadan bilgisayarı çekmeyi denedim. Görsel Refik Anadol eserlerini andırıyor.

Show thread

Nesneler üzerine düşünmeyi seviyorum. İlk fotoğrafta, izlediğimiz videoyu perdeye yansıtan projeksiyonu görüyorsunuz. İkincisinde panoptikon var. Panoptikona panoptikonluk yaptım biraz.

Show thread

"Geleceğim." demiştim ve geldim. Saha Studio, sanatçıların çalıştığı bir yermiş. Studio da oradan geliyor muhtemelen. Latince studiare yani çalışmak mastarından türemiş.

Bu da, sanatçıların deneyimlerini aktardığı bir video. Türkiye yazmamış olmaları biraz üzdü.

Show thread

Fırıldak Kubilay olarak bilinen Kubilay Uygun, Demokratik Sol Parti'den Afyonkarahisar milletvekili seçilmiş, dört yılda Anavatan Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Doğru Yol Partisi ve Demokrat Türkiye Partisi'nin rozetlerini takmasıyla bu lakaba layık görülmüştü.

Bir insan nasıl olur da zulüm gördüğü bir oluşuma dahil olur? Bunu yapmak AKP için bile utançtır sanırım. Bir de, böyle bir fotoğrafım olacağına tecritte ölmeyi yeğlerim. Ali Tatar ve Cem Aziz Çakmak hatra gelince ar eder mi acaba bu şahıs? Gerçekten bilemiyorum.

Çalışmak denince çoğu insanın aklına bedensel olarak yapılan işler gelir. Garson, kurye, hamal, bulaşıkçı veya şoför diğerlerine nazaran daha çok emekçi görünürler halk nezdinde. Tüm bu zor işlerin başında da madencilik gelir.

Ülkemizde adına kaza denen maden faciaları dur durak bilmiyor. Aslında bu faciaların çoğu önceden alınabilecek basit önlemlerle engellenebilir ancak yönetim kademesinde bulunan insan müsveddeleri için fıtrat daha makul bir seçenek.

Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden faciası da işte bu türden bir insanlık dramıydı. Toplumda 2014'teki Soma ve Ermenek vakalarından ders çıkarılmadığı yönünde bir fikir birliği oluştu. Sekiz yıl sonra aynı şeyleri konuşmak ne acı! İsimler değişiyor, şehirler değişiyor ama hikaye hep aynı.

Kaç madencinin öldüğü, kaçının yaralandığı önemli değil. İster bir düzine olsun isterse binlercesi, ben şunu anladım ki bu ülkede ateş düştüğü yeri yakıyor. Diğerleri için iki gün konuşulacak bir dedikodu malzemesi çıkıyor sadece. Fakat bilinmelidir ki anlatılan bizim hikayemizdir.

Son olarak, sosyal demokrat olduğu iddiasını taşıyan, ülkenin ana muhalefet partisinin "maden şehidi" diye yapıntı bir kavram kullanması cidden rezalettir. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş bile taziye mesajında böyle bir ifadeye başvurmamıştır. Bu saçmalığa dayanmak iyice güçleşti.

Show older
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.