Züber'in tadı pestile benzeyen meyve barında gerçekten muz bulunuyor. Hem de dörtte bir oranda. Bunun yanında tatlılığı sağlaması için hurma, hindiba kökü lifi, fındık, badem, muz konsantresi, kakao yağı ve tozu bulunuyor. Son ikisinin olduğu bir ürüne rahatça çikolata denebilir. Adı çikolata olan çoğu üründe bile bunlar bulunmuyor.
Şekersiz olarak etiketlenmesi bunun yeni bir veganlık olduğunu düşündürüyor. Elbette veganlık sadece yeme alışkanlıklarıyla ilgili değil ama genellikle öyle yansıtılıyor. Şekerden uzak durmak da sağlıklı olmanın bir yolu fakat iş bununla bitmiyor.
93 yaşındaki bir moruk öldü diye sabahtan beri taziye mesajı yayınlamayan kalmadı. Bahane olarak da çok seveninin olduğunu ileri sürüyorlar. Oysa şehit düşen askerlerin de atanamayıp intihar eden öğretmenlerin de sevenleri vardı. Onlar için yaprak kımıldamıyor. Ancak ben bu gafillere son bir hatırlatmada bulunacağım.
Kimse 15 Temmuz'daki hain kalkışmadan gereken dersleri çıkarmamış. Fetullahçılık, kısmen bile olsa sistem dışına itilmemiş. Bu yetmezmiş gibi, devleti yönetenler beraber yürümek için yeni cemaat ve tarikatlar arama işine girişmiş. Özellikle emniyet, sağlık ve eğitim alanındaki kimi kamu kurumları bu alçakları beslemek için arpalık olarak kullanılmış. Oy uğruna paralel devlet yapılanmalarına göz yumulmuş, hatta teşvik edilmiş. Bu böyle devam edemez.
24 Haziran 2018'de yapılan seçimleri beş rakibinin toplamından daha fazla oy alarak kazanan Tayyip Erdoğan, yeni bir dönemin başladığını bildiriyordu. Bundan sonra tüm yetkiler tek elde toplanacak ve böylece meseleler daha hızlı halledilecekti. Türkiye, sorunlarının üstesinden gelip uçuşa geçecekti. Dünya siyasetinde söz sahibi olacaktı.
Ancak beklenen olmadı. Seçimin üzerinden bir yıl geçmesine bir gün kala tekrarlanan, haksız hukuksuz biçimde iptal edilmiş İBB seçimlerinin sonuçları da bunu işaret ediyordu. 6 Mayıs akşamı sürgüne yollanan Ekrem İmamoğlu, 806000 oy farkla seçimi kazanarak makamına geri dönmüştü. Birilerinin gözdesi olan Türk tipi başkanlık sistemi bir yıl olmadan çökmüştü.
Öğretmenlik, kutsal bir meslek değildir. Aslında hiçbir meslek kutsal olarak addedilemez. Çalışmak, doğası gereği para kazanmak içindir.
Öğretmenleri idealist olmamakla eleştirmenin altında onlara daha fazla iş yükleme arzusu yatmaktadır. Genç öğretmenlere yapılan idealizm baskısı çoğunlukla bundan ibarettir. İnsanın bir ideale sahip olması güzel bir şey ama realite de ortadadır.
İş veya çalışma arkadaşı yerine yeni bir sözcük bulmak gerek. İngilizce colleague deniyor. Tureng'den baktığımda meslektaş, görevdaş ve görevdeş karşılıklarının önerildiğini gördüm. İlki zaten tam olarak karşılamıyor. Son ikisi yaygınlaştırılabilir. Benim önerimse mesaidaş. Bu sözcük, mesela öğretmen ve hizmetlinin birlikte çalışması için de kullanılabilir. Aynı ortamda aynı işi yapanlar için daha özel bir adlandırma gerekiyor. Bunun için emektaş güzel bir kullanım olabilir.
Post-Sovyet ülkelerinin tarihinde İkinci Dünya Savaşı diye bir savaş yoktur. Bunun yerine Büyük Vatanseverlik Savaşı vardır. Azerbaycan Türkçesinde Böyük Vətən müharibəsi denir. O da 81 yıl önce bugün başlamış. Almanya'nın kayıtsız şartsız teslim olduğu 9 Mayıs 1945'e kadar sürmüş. Bugün Ukrayna, işgalci Rusya'ya karşı benzer bir savaş veriyor.
🇸🇪 Mereyusblogg
Romersk medborgare från Miklagård.
På Mastodon sedan 23.X.2021
Bara postar oviktiga tankar.
Allmän egendom (PD). Inga begränsningar.
Jag tjänar ingen inkomst av det jag lägger upp här.
🇬🇧 Mereyü's blog
Roman citizen from İstanbul.
On Mastodon since 23.X.2021.
Just posting unimportant things.
Everything I publish is Public Domain (PD).
I don't earn any income here.
🇹🇷 Mereyü'nün blogu
Civis romanus sum.
23.X.2021'den beri Mastodon'da.
Önemsiz şeyler üzerine.
Paylaştığım her şey kamu malıdır (PD).
Buradan herhangi bir gelir elde etmemekteyim.