İnsanların sizi ego tatmini için kullandığını anladığınızda nasıl hissediyorsunuz ve -belki daha önemlisi- ne yapıyorsunuz? Ben böyle şeylere pek takılmıyorum artık. Dünyalıkla ilişkimi belli ölçüde kestim sayılır. İnsanları önemsediğim dönemde bu tür davranışlar beni üzerdi ama kimin ne ima ettiğini anlamakta güçlük çekerdim. Şimdi algım daha açık; gelin görün ki umrumda değil.
Yunus Emre Göçer, 38 yaşındaydı. Ailesinin geçimini motokuryelik yaparak sağlıyordu. İki çocuğundan biri otimzliydi. 30 Kasım 2023 günü Somali devlet başkanının oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud'un aracının arkadan çarpması sonucu ağır yaralandı. Kendisi yoğun bakımdaki yaşam savaşını altı günün ardından kaybederken ifadesi alınan zanlı serbest bırakılmıştı.
Bu kaza Somali'de bile olsa zanlı elini kolunu sallaya sallaya yurtdışına kaçamazdı. Devletin öldüğünün farkına varalım artık. Ne olursa olsun tek başımızayız çünkü bu herifler toplum olabilme düşüncesini de yok etti. Buradan toparlanmamız çok zor. Böyle bir cinayete kurban giden emekçiye rahmet, kalanlara başsağlığı dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
@melcebi anlayışı kıt insanlar için daha çok.
Düşünsenize Akasya Durağı karakterisiniz.
🚕 Tek bir özelliğinizle öne çıkıyorsunuz. Bu da genellikle olumsuz bir nitelik. Mesela kurnazlık veya paragözlük olabilir. Fakat özünde iyi bir insansınız.
🚕 Tekrarlayan replikleriniz dışında toplu bulunduğunuz yerlerde bir şey söylemek zorundasınız. Susmak kabul görmüyor.
🚕 Olaysız geçen gününüz yok. En azından birinin kaçırılması gerekiyor. Siz de polislerle beraber operasyona dahil olabilirsiniz.
🚕 Muhtemelen size çok benzeyen biri var. İnsanlar çift yaratılmıştır sonuçta. Ancak bu kişinin belalı bir tip olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden bir maceranın içinde bulacaksınız kendinizi.
Günümüzde gereğinden fazla değer verilen iki şey mutluluk ve güzelliktir. Peki insanlar neden bu iki değere takık? Çünkü pek çok insan estetik aşamada yaşıyor. Olayları ve şeyleri güzel-çirkin diye değerlendiriyor. Ahlaki meselelere bakışları da bu pencereden olduğu için tam bir etik kurguladıkları söylenemez. Dahası, kendilerini etik aşamaya atacak ahlaki sınamadan geçmemişlerdir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu henüz tam olarak bilmemektedirler. Kendilerinden öncekilerin kalıplaşmış anlayışlarını taklit ediyorlardır yalnızca. Bu nedenle dar anlamıyla mutluluk da ahlaki eylemin çıktısı olmalıdır. Yapılan iyiliğe rağmen mutlu olunmuyorsa, o davranışın doğru olduğunu söylemek mümkün değildir buna göre.
Söyleyeceklerim klişe olabilir ama yine de içimde kalmasından iyidir. Birine aşk derecesinde bir bağlılık, aslında tam olarak o kişiye değil, o kişiye yüklediğimiz anlamlaradır. Bir vakit gelir ki kafamızdaki imge yerle bir olur. Ancak aşk devam eder. Bunu aşkın rasyonel olmamasına bağlayabiliriz. Ya da aşkı, bir kurguya karşı zorlantılı saplantı olarak tanımlayabiliriz.
Durum bundan ibaret değil elbet. Hayal ile gerçeğin arasında gidip gelmek, her bir harekette bir anlam bulmak ve sürekli onu düşünmek de aşka dahil. En iyisi aklını başına toplayıp bu hastalığa karşı koymak fakat ortada bir salgın varsa kaçması güç olur. İnsan hiç farkında olmadan kaptırıverir kendini.
Gecenin sessizliği ölüm gibi oluvermişken insan kendini oyalayacak bir şey arar. Geçmişin birbirinden ilgisiz parçaları belirir zihin ufkunda. Geleceğin belli belirsiz fragmanları da bir film şeridi gibi geçer. Düşünceleri tutamaz olunca hiç yapmayacağı şeylere başvurur. Uyku imkansızın adıdır artık. Batan, rahatsız eden, huzursuzluk veren bir şeyler vardır ama ne olduğu bilinmemektedir. Sabahın ilk ışıklarına kadar sürer bu debelenme. Şafak sökerken yorgun düşer akıl ile beden. Oysa hiçbir şey yapmamıştır gece boyunca. Onu yoranın ne olduğu bir bilmece olarak kalırken yollara düşmek zorunda kalır.
Otelde çalışanlar bilir. Personel, misafirin girip çıktığı kapıyı kullanamaz. Giriş-çıkış için genellikle otopark kullanılır. Otoparkçı yerinde bulunmadığı zamanlarda beklemek yerine ana kapıdan çıkıyorum. Bazen de kredimi ölçmek için otoparkçı yerinde olsa bile bu kapıyı kullanıyorum. "Bakalım, bu yüzden uyaracaklar mı?" diye. Bu amaçla tıraşı geciktirdiğim de oluyor. Biraz riskli bir iş aslında. Buna değer mi bilmem.
2023'ün bitmesine otuz günden az kala -uyku tutmamışken- ben de etkinliğe dahil olayım. Fakat görsel üzerinde işaretleme yapmayacağım. Maddeleri teker teker açıklayacağım.
🌆 Doğal olarak
🏖️ Hayır
💗 Henüz tam değil
💦 Yazın sonuna doğru ayağımda yara ve iltihap olmuştu. Tedaviye rağmen bir ayın üzerinde sürdü bu. Ayağımın üzerine basamaz oldum. En sonunda ayağımın altına pamuk koyup acısız yürüyünce ağlayacak gibi olmuştum
🕸 Hayır
🚨 Hatırlayamıyorum ama illaki yapmışımdır
🍽 Elbette
🥊 Elbette
💔 Maalesef. Birden çok kez
🎨 Hayır
⛳️ Tam tersine, olanları da kaybettim veya azaltmak zorunda kaldım
🎤 Tesadüfen Moğollar konserinde bulundum
🪦 Babaannem vefat etti
💙 Duygularımı söylemede pek iyi değilimdir. Birini ne şekilde olsun seviyorsam, bunu davranışlarımla belli ederim. Konuşmak hiç içimden gelmez
⚖️ Evet. Benim işim bu.
✨ KYK borcumu bitirdim
➕ İş arkadaşları sayılıyorsa evet
🛣 Türkiye'nin bu hali sayılırsa evet çünkü çocukluğumdaki ülke değil artık; bayağı bir yabancı
🌳 İşimden istifa etmek ve istifayı geri çekmek. İkisi de çok büyük kararlardı benim için
🇸🇪 Mereyusblogg
Romersk medborgare från Miklagård.
På Mastodon sedan 23.X.2021
Bara postar oviktiga tankar.
Allmän egendom (PD). Inga begränsningar.
Jag tjänar ingen inkomst av det jag lägger upp här.
🇬🇧 Mereyü's blog
Roman citizen from İstanbul.
On Mastodon since 23.X.2021.
Just posting unimportant things.
Everything I publish is Public Domain (PD).
I don't earn any income here.
🇹🇷 Mereyü'nün blogu
Civis romanus sum.
23.X.2021'den beri Mastodon'da.
Önemsiz şeyler üzerine.
Paylaştığım her şey kamu malıdır (PD).
Buradan herhangi bir gelir elde etmemekteyim.