Show newer

Altı ok ile simgeleştirilen Atatürk ilkelerinden ilk kez 1930'larda Kemalizm olarak bahsedilmiştir. Kurtuluş Savaşı döneminde Milli Mücadele yanlılarını adlandırmak için Kemalciler, Kemaliler veya Kemalistler denirdi. Kemaliler deyimi, 16'ncı ve 17'nci yüzyıllarda Osmanlı'ya karşı gerçekleşen Celali İsyanları'ndan neşet eden bir terimdir. Zaten bu dönemde Mustafa Kemal başta olmak üzere bu hareketin yanında duran herkese karşı aşağılar gözle bakılıyordu. İngilizlere, Fransızlara veya Yunanlara karşı zafer kazanacakları düşünülmüyordu.

Altı ilke zaten devrimin karakterinde mevcuttu. Yalnızca bir adlandırmaya ihtiyaç duyuluyordu. 1927'de bir buçuk senelik iki gecikmeyle yapılan 2'nci Cumhuriyet Halk Fırkası Kurultayı'nda Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık ve Laiklik parti programına girmiştir. 1931'deki kurultayda ise bu ilkelere Devletçilik ve İnkılapçılık eklenmiştir.

Altı ok bayrağı, 1933'te Gazi Eğitim Enstitüsü’ndeki Resim-İş Bölümü’nde görev yapan İsmail Hakkı Tonguç tarafından tasarlandı. Artık kemikleşen altı ilke, 1935'te düzenlenen ve Atatürk'ün katıldığı son kurultay olan 4'üncü CHP Kurultayı'nda bir ideoloji olarak kavramsallaştırıldı ve tam da 86 yıl önce bugün yani 5 Şubat 1937'de yapılan değişiklikle anayasaya girdi.

@burden bunun reklamını metroda gördüm. Bu menü 59 liraymış.

Önce çiğ köfte, şimdi de KFC dürümü. Bu Doritos cipsinin girmediği yer kaldı mı?

Enflasyon, seçili mal ve hizmet sepetlerinin belirli zamansal aralıklarla parasal karşılığının artışını ifade eder bir veridir. Başka bir deyişle satın alma düzeyinin düşüşünü gösteren veriye enflasyon denir. Yani, enflasyon düşünce fiyatlar da düşmez. Fiyatlardaki artış oranı azalır sadece.

Popeyes, ilginç bir reklam yapmış. Hafiften argoya kaçan bir kullanımı öne çıkarmışlar. Gömmek fiilinin bu anlamı sözlüklerde (En azından kullanıcı katkılarıyla oluşturulan Vikisözlük adına) var mıdır diye merak ettim ve yedinci sıradaki tanımın "Hızlı bir şekilde yemek" olduğunu gördüm. "Bu tanımı kim yapmış yahu?" diye hiddetlenmek üzereydim ki kontrol edince benim yaptığımı anladım.

Ülkede ne olup bitiyor umrumda değil. İnsanların salaklığından usandığım için gündem takip etmeyi bıraktım. Sena Şener (Sevmemeliyiz, Porselen Kalbim, Ölsem) dinliyorum şu an. Trashpost paylaşımlara devam edeceğim.

Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki puan farkı altıya yükseldi. Lider, Başakşehir'e 11, Beşiktaş'a 12, Trabzonspor ve Adana Demirspor'a ise 13 puan fark atmış. Fenerbahçe iyi top oynamıyor ve suçu sürekli hakemlere atıyor. Ligin bitmesine daha 15 hafta var. Kimse sevinip üzülmesin. Her şey için çok erken.

Bu hesap dört aylığına kiraya verilmiştir.
Kiracı: Enver Yücel
Aylık net ücret: 8510 lira
Uyarılar: Yazım yanlışları, mantık hataları, gizli reklam ve PR

Haber doğrulama siteleri niye böyle? Mazruftan çok zarfa odaklanıyorlar.
Şöyle bir örnekle açıklayayım;

Fatih'in İstanbul'daki en kötü semt olduğu iddiası
İDDİA YANLIŞ -> Fatih, bir semt değil ilçedir.

Sabah her şey güzel başlamıştı. Otobüs vaktinde gelmişti ve fazla kalabalık değildi. Belli bir mesafe katetmiştik ki birden bir gümbürtü eşliğinde duruverdi. Tabii, İstanbul üzerinde yaşayanların kırılgan olmasına izin vermeyen bir şehir. Aynı zamanda, her zaman bir alternatif plan olması gerektiğini öğretiyor insana. Yeryüzündeki en muhteşem ulaşım aracı metroyla gittim bugün.

LinkedIn'deki saçma ve alakasız postlar gibi oldu bu. Yine de paylaşmaktan zarar gelmez sanırım.

Süper Lig'de İstanbul'dan sekiz takım var. Bu takımların kendi aralarında oynadığı maçlarla mini bir lig oluşturabilir. "Çok da süper olmayan İstanbul ligi nasıl olurdu?" diye düşündüm ve şöyle iki tablo hazırladım. Ligin ilk yarısındaki maçları derledim sadece. Galatasaray, burada açık ara lider.

Deniz Bağdaş'ın kanalında yayınlanan Bozuk Mikrofon programını takip ediyorum. Son birkaç programda espri kalitesi düştü ama Özgür Turhan ile Deniz Bağdaş'ın bu video kesitindeki tespitleri ve tepkileri şahane.

Avustralya menşeli bir haber sitesine bakınırken bugünün Avustralya Günü olduğunu öğrendim. 13 Mayıs 1787'de Arthur Phillip yönetiminde Portsmouth limanından ayrılan ve çoğunluğu mahkum olmak üzere yaklaşık bin kişiyi taşıyan on bir gemilik İlk Filo (The First Fleet) 26 Ocak 1788'de Botany Körfezi'ne varmış.

Aslında Britanya İmparatorluğu 18'inci yüzyılın başında mahkumları Amerika'ya sürgün ediyordu ancak Amerikan Devrimi'nden sonra yeni rotalar bulmak zorunda kaldılar. Britanya İmparatorluğu, ceza kolonisi olarak Avustralya'yı (Yeni Güney Galler) seçti ve 1868'e kadar suçluları buraya yolladı.

Avustralya yerlileri (Aborjinler) 26 Ocak'ı Invasion Day (İşgal Günü) veya Survival Day (Sağkalım Günü) olarak anıyor. 1938'de yani İlk Filo'nun Sydney limanına varışının 150'nci yıl dönümünde Aborjinler arasında resmen yas günü ilan edilmesi bu günün kaderini değiştirmiş.

Sezonun ilk grand slam turnuvası Avustralya Açık, Rusya ve Belarus bayraklarını yasaklamış. Bu akıl tutulması değil de nedir? Dünya nereye gidiyor?

Bulgaristan, 2 Nisan'da yapılacak seçimle, son iki yılda beşinci kez sandık başına gidiyor. Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa, Hak ve Özgürlükler Hareketi afişleriyle dolacak yine.

Kahve makinesi bakıyorum. Aynı ürünleri iki farklı pazaryerinden inceliyorum. Değerlendirmelere bakıp kullanıcıların deneyiminden yararlanmak istiyorum.

Hepsiburada yorumu: Fiyatının hakkını veren bir ürün ancak daha fazlası değil. Süt köpürtücüsü iyi fakat latte art için uygun değil. Öğütücüsü de fena sayılmaz. Yaptığı espresso ortalama denebilir. Kısacası, öyle şahaneler yaratmasını beklememek lazım.

Trendyol yorumu: Kargocunun çeyizi için aldım. Henüz açmamış ama paketlemesi iyiymiş. Markayı biliyorsunuz zaten. Hediye olarak gelen karton bardak için satıcıya ve Trendyol'a teşekkürler.

24 Ocak, 1980'lerde alınan meşum kararlar, Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan suikastleri ve Elazığ depremi ile hatırlanan lanetli bir gün. Bugün de Schneider işçilerinin grevi yasaklanıyor. Ne desem boş.

İstanbul'da başta metro ve otobüsler olmak üzere toplu ulaşım araçlarının içi cehennem gibi sıcak. Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesine rağmen doğalgazı bedava bulmuşçasına köklüyorlar. Camların açılmadığı bir yolculuk yok. Yazın bu kadar terlemiyordum yahu! Azıcık insaf eyleyin. Bize de yazık.

Show older
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.