Rahatına düşkün, günlük zevklerinin peşinden koşan, hedefine ulaşmakta bir ilkesi olmayan ve politika üretmekte yetersiz insanlarla yol yürünmez. Gezi Parkı eylemcilerine şiddet uygulayan ve hakaretler savuran sahibine rağmen Kızılkayalar, o günden beri yedi şube daha açtı. Önünde kuyruk olan bu büfelerin üçü Kadıköy'de, biri de Beşiktaş'ta. Mado, dünya kadar alternatifi olmasına rağmen ağzına kadar dolu. İzmirlileri tehdit eden Pınar patronu için gereken tepki koyulmadı. Boykot bizim mahalleye uzak bir kültür demek ki. Halbuki İslamcılar İsrail ile alakası olmayan Starbucks'ı satılmış medyanın da yardımıyla resmen terörize etti ve devlet destekli Espressolab çevresinde bütünleşiyorlar.
Bugün yaşadığımız tüm sıkıntıların, haber bülteni izlerken tanık olduğumuz vahşi cinayetlerin, insanların birbirine karşı tahammülsüzlüğünün, her şeyin en kalitesizini en pahalıya alıyor oluşumuzun ve karşılaştığımız tüm rezaletlerin nedeninin 2017'de sonuçları AKP eliyle değiştirilen referandum ve bununla beraber devlet tarafından vatandaşlık sözleşmesinin feshedilmesi olduğunu düşünüyorum. 2017 Anayasası ile Türkiye toplumunu ulus yapan antlaşma ortadan kalkmış, ayrı dünyalarda yaşayan iki farkı topluluk ortaya çıkmış ve Onarılamaz Kesin Yıkım başlamıştır.
Türkiye'nin dezenflasyon sürecine girdiği yönünde yazılıp çiziliyor. Bana hiç doğru gelmiyor fakat söylentiler gerçekleşir ve enflasyon düşüşe geçerse fiyatlar yine de normale dönmeyecek. Bunu şöyle düşünebilirsiniz: Saatte yetmiş beş kilometre hızla giden araç hızını otuz kilometreye düşürse bir anda geri gitmeye başlamaz. Aynı doğrultuda ama daha yavaş bir şekilde ilerler. Eskilerin söylediği bir söz de fikir verebilir: Bıçağı beş santim sokanın üç santim geri çekmesi lütuf değildir.
Şimşek McQueen, ekonominin başına geleli bir yıl oldu ama olumlu yönde ilerleyen tek bir veri yok. Gözlerinden ışıltı saçan Nureddin bile daha iyiydi. Dışarıdan gelen paranın etkisiyle son on yıldaki en iyi ekonomi bakanı bile sayılabilir. Yüzükçü Berat, milletin zor zamanları için saklanan ihtiyaç akçesini yemişti. Işıldak Nureddin Bitkisel, tamamen seçim ekonomisinin getirdiği sahte baharla anılıyor. Şimşek McQueen ise kasada para kalmadığı için AKP'lilerin pudra şekerini, dördüncü otomobilini ve Monako tatilini milletin canına çökerek finanse ediyor. Çünkü zamanında Işıldak Nureddin demişti: "Türkiye ezik değil."
AKP'nin cezasızlık politikası Türkiye'yi dünyanın en ilkel ülkesi haline getirdi. Doğrunun yanlıştan ayrılmasını sağlayacak bir hukuk düzeni yerine terör düzeni hakim bu topraklarda. Bu nedenle bazı insanlar adaleti kendi elleriyle tesis etmeye çalışıyor. Ancak bunu yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Mesela Gezi Parkı eylemleri sürerken Kabataş iftirasını atanların ayağına beton döküp denize sallasaydık Fahrettin Altun da dahil kimse iftiraya bulaşmazdı. Daha basit bir örnek vermek gerekirse, engelli rampası önüne park eden dallama sabah aracını bulamasaydı veya paramparça halde görseydi hayatı boyunca yaşamadığı bir aydınlanmanın öznesi olurdu.
Tepe Nautilus AVM'de gezerken Danimarka'nın IKEA'sı olarak tanımlanan JYSK mağazası karşıma çıktı. Esenyurt, Beylikdüzü ve Büyükçekmece'de şubeleri olduğunu biliyordum ve bir ara uğramayı planlıyordum fakat bu biraz sürpriz oldu.
Mağaza, İskandinavlığı iyi bir şekilde pazarlıyor gibi görünüyor. Tıpkı Fransız olmasına rağmen ürünlerinde Norveç bayrağını kullanan Neutrogena gibi. Bunun yanında, ücretsiz teslimat gibi IKEA'nın sunmadığı bazı olanakları da sağlıyor. Galiba sektöre yeni girdiklerinden rekabeti kızıştırmak istiyorlar.
Dükkan, Koçtaş gibi bir mobilyacının sığabileceği büyüklükte. Çoğu ürünü de bulmak mümkün. Ancak minimal bir IKEA diyebiliriz. Ürün tasarımları geliştirilebilir. Mesela porselen bir kupayı elime aldığımda çok ağır olduğunu gördüm. Halbuki çay veya kahve içecek kişinin her seferinde az eforla bunu kaldırması gerekir.
Fiyat algım kaybolduğu için fiyatlar hakkında yorum yapamayacağım. Türkiye'deki hakları (kısaca frenchise) kimin elinde diye araştırmak lazım. Şimdilik güzel, hoş bir yere benziyor.
@optinihi meydanlarda vardı ama otobüste ilk kez dün gördüm. Her seferinde İstanbul Senin uygulamasından tekrar onay istemesi kötü. Yarım saat bağlanmakla uğraştırıyor.
Artık görmekten sıkıldığım bir serzeniş var. Halkın büyük kısmı tarafından kabul edilen yazımın dilimize ambargo koymuş bir kurumun sözlüğündekiyle çelişmesi nedeniyle bu şekilde yazanları cahil kabul etmek olarak özetlenebilir. Direkt, inisiyatif, orijinal, sezaryen gibi aslı Türkçe olmayan sözcükleri dilimizin karakteristiğine uyarlayarak direk, insiyatif, orjinal, sezeryan olarak yazmakta ve söylemekte sakınca yok bence. Sonuçta Fransızca, İngilizce, Latince, Arapça veya Farsça konuşmuyoruz. Bir dil, o dilde süreklilik kazanmalıdır. Aksi saçma olacağından sözcüklerin kaynak dildeki bağlamını gözetmek zorunda değiliz. Konuştuğumuz dilin nesnesi olmadığımıza göre bu inat saçmadır. Halkın söyleyip yazdığı şekliyle kabul edilmelidir.
Tayyip Erdoğan medya vasıtasıyla her gün iftira ve hakarete maruz kaldığımız, dizilerle ayıplandığımız ve stereotipleştirildiğimiz, gerici ve karşıdevrimci eğitim sistemince lanetlediğimiz ve ötekileştirildiğimiz, sosyal medyadaki trol ordusu etki ajanları tarafından tehdit edildiğimiz ve aşağılandığımız, Gaziantep'te petshop işleten IŞİD militanından ve Ayşegül'e tecavüz edip başını taşla ezen Afgandan daha az makul ve makbul olduğumuz, emeğimizin sömürüldüğü yetmezmiş gibi kazandığımızın hatırı sayılır bir kısmı olan vergiyi Fatma Betül Sayan Kaya'nın akrabalarının yediği bir ülke için savaşacağımızı sanıyor.
POV: Yapay zeka işimizi elimizden alacak.
O sırada yapay zekaya yaptırılanlar;
Atatürk bugün yaşasaydı nasıl görünürdü?
Yemek tarifi (tost veya çorba)
Türkiye'nin illeri süper kahraman olursa
Kanzi marşı
2100'e kadar Süper Lig şampiyonları
Nobody Oğlu Nobody Üniversitesi Bekçilik Bölümü bitirme tezi (intihal anlaşılmayacak şekilde)
Küfürbaz Haydo İzmir Marşı cover
Twitter'da sürekli "Yapılan bir araştırmaya göre..." kalıbıyla makale paylaşan bir kitle var. Bu araştırmalar da genelde anlamsız bir küme üzerinde alakasız bir çalışma oluyor. Yani insanlığa katkısı sıfır. Şöyle birkaç örnek verebilirim;
İşçi Partisi'ne oy veren veganların yıllık geliri Yeşiller Partisi'ne oy veren kuirlerinkinden %23 fazla (Geliri mensup olunan grup veya oy verilen bir parti belirlemez ki. Sıfır korelasyon)
Gaziosmanpaşa'da yaşayan Sivaslılar Bayrampaşa'da yaşayan Sivaslılardan daha fazla küfür ediyor (Devamı getirilmeyecek bir çalışma. Dolayısıyla bilimsel değil)
Otuz yaş üzeri Beşiktaşlılarda aynı yaş grubundaki Galatasaraylılara göre daha fazla kansere rastlanıyor (Beşiktaş kanseri ifadesini doğrular mı bu araştırma? Neyle neyi karşılaştırıyoruz?)
🇸🇪 Mereyusblog
Romersk medborgare från Miklagård.
På Mastodon sedan 23.X.2021
Bara postar oviktiga tankar.
Allmän egendom (PD). Inga begränsningar.
Jag tjänar ingen inkomst av det jag lägger upp här.
🇬🇧 Mereyü's blog
Roman citizen from İstanbul.
On Mastodon since 23.X.2021.
Just posting unimportant things.
Everything I publish is Public Domain (PD).
I don't earn any income here.
🇹🇷 Mereyü'nün blogu
Civis romanus sum.
23.X.2021'den beri Mastodon'da.
Önemsiz şeyler üzerine.
Paylaştığım her şey kamu malıdır (PD).
Buradan herhangi bir gelir elde etmemekteyim.