Show newer

Tüm emekçilerin bayramını kutlarım. Bu 1 Mayıs'ta kendi çektiğim grev, protesto, slogan ve emeğe dair fotoğtafları derledim. Telefonumu aldığım 2021'den beri her yıldan bir fotoğraf var.

Getir, Avrupa ve ABD pazarından çekiliyormuş. Pandemiyi, daha doğrusu hükümetlerin uyguladığı sokağa çıkma kısıtlamalarını fırsat bilip agresif büyüyen, orta ve uzun vadeli planı bulunmayan, elemanına değer vermeyen her şirketin kaderi budur.

Mereyü 🇺🇦:verified:  
Yılbaşı gecesi bakanın kuryelik yapması ve şimdi de piyano çalan kurye. Getir, her yere verdiği reklamlar yetmiyor olacak ki (tramvaylarda giydirme...

Kadıköy'de Moda Caddesi'nin başında Migros 7/24 açılmış. Sanırım iki yıl oluyor ama ben sosyal medyada bugün gördüm ve gitmek istedim. Sadece otomatlardan oluşan bir market bu. Fiyatlar da market fiyatları ve el yakıyor.

Dışını çekerken bir hanımefendi poz verdi. Çiseleyen yağmurdan kaçan üç kadın buraya sığınmıştı. Bir şey almak isterdim ama gözüm pek kesmedi. Son fotoğrafta da kediyi görüyorsunuz. Umarım bu tarz girişimlerin sayısı artar.

Sinan Ateş'in tetikçisi Eray Özyağcı'yı taşıyan kurye Vedat Balkaya, cinayetten bir buçuk saat sonra "Görev tamam" pozu vermiş. Ne utanmaz bir güruh!

Son birkaç aydır yüzüm hep kırmızı olduğu için bugün bebek yağı (Dalin) sürdüm. Fakat bir işe yaramadı. Yine kıpkırmızı yüzüm. Sanki üzerinde deri yok. İnsan teni kıvamına gelmedi bir türlü.

TikTok'un ilk kez popüler olmaya başladığı zaman insanlar henüz dik çekim videolara alışmamıştı. Bu dönemde telefonu dik tutarak fotoğraf ve video çekenlere cahil ve beceriksiz muamelesi yapılıyordu. Ancak bu mecra video editlemeyi bir kaç aşamada yapabileceğiniz bir ortam sundu. Yaygınlaşması da bu kolaylıkla birlikte oldu.

Artık TikTok, Instagram'ın ardından Türkiye'de en çok kullanılan sosyal medya platformu oldu. Burada sosyal medyanın tartışmalı bir kavram olduğunu kabul ediyorum. YouTube, WhatsApp ve Ekşi Sözlük de sosyal medya sayılabilir fakat bu TikTok'un başarısını küçültmüyor.

Bugün dik çekim videolar, YouTube ve Instagram gibi platformlarda yer almakta, dahası bu tarz içeriklere de "Tiktok" denmektedir. İki dakikadan kısa, dik çekim ve aşağı doğru kolayca kaydırılabilir videolar sosyal medya algımızın anlık tüketilebilir şeyler üzerine kurulmasına neden oldu.

Mahsun Karaca'yı takip ettiğim için çekimini aşama aşama gördüğüm Mahsun J dizisinin ilk sezonunu bitirdim. Sanırım GAİN politika değişikliğine gitmiş. Dizinin bölümleri kırk dakikanın üzerinde. Halbuki bu platform bize otuz dakika civarında içerikler sunma niyetindeydi.

Dizi, çalışarak bir türlü para kazanamayan Mahsun'un illegal yollara sapmasını konu alıyor. Reklamcılık yapan çocukluk arkadaşı Leyla ile maceralara atılıyorlar. Mahsun Karaca, Ülkemizde 2018'den beri süregelen iktisadi krizin insanlık krizine dönüştüğünü anlamak konusunda mahir biri. Bunu yapımda güzel işlemiş.

Tanınan bir oyuncuya yer vermemesine rağmen oyunculuklar yapmacık değil. Leyla karakterini canlandıran Eda Akalın, harikalar yaratmış. Göksel'in sesinden Duruyor Dünya melodisi güzel bir jenerik olmuş. İstanbul manzaralarına da bu melodi eşlik ediyordu.

Ben sigara dumanından gözün gözü görmediği beşinci bölüme bayıldım. Gibi dizisindeki Ümitcan karakterini burada görünce kafamda "Pop bu" sözcükleri çınladı. Kadın mafya lideri, seks işçiliğini toz pembe gösteren odaklara karşı güzel bir yanıt olmuş.

Fakirlik içinde büyüyen, emeğinin karşılığını bir türlü alamayan, üstüne üstlük ömrünün çoğunu çalışarak geçiren kimselerin başka yollara sapması doğaldır. Neoliberalizmin aslında bir çöküş olduğu son derece anlaşılır bir biçimde aktarılmış. İkinci sezonu merakla bekliyorum.

IKEA'da bir çeşit yerelleştirme olduğuna dair bir videoya rastlamıştım internette. Kitaplıklarda Nutuk ve Türkçe kitaplar, restoranda Türk yemekleri ve Türk kültürüne dair diğer şeyler bulunuyordu.

Bugün iş çıkışı bu değişimi görmek için IKEA'ya gittim. Fakat herhangi bir değişiklik göremedim. İngilizceden çeviri İsveççe kitaplar, hot dog, donut gibi Amerikan işi fast food ve İsveççe bazı ifadeler vardı. Zaten IKEA, bir anlamda bu nedenle seviliyor. İsveç kültürünün taşıyıcısı olduğu için. Tıpkı Volvo, Jotun ve H&M gibi.

Restoran ve fast food kısmı çok kalabalıktı. Bu görüntüler aklıma Umut Sarıkaya'nın "Sana vereceğim parayla köfte harcı aldım." karikatürünü getiriyor.

Son olarak konuyla alakasız ama cam ve porselen bardakların, şişelerin nerede üretildiğine mutlaka bakıyorum. Türkiye dışında bir ülke adı görünce sinirleniyorum. Bizde Paşabahçe, Güral, LAV gibi markalar var. Çin, Bulgaristan, Tayland gibi ülkelerin adını görmek hoş olmuyor.

Nisan dump.

Paylaştığım onuncu dump olacak. Üç ay sonra da ilk dump-ı şerifimizi ihya edeceğiz.

Dün Maçka Parkı'ndayken gelen kargo mailini gördüm. Bu sabah işe başladıktan on dakika sonra kargocu gelmişti. Sonuç mükemmel bence. İyi ki Galatasaraylıyım.

Show thread

Bulaşma bana Greenpeace için bağış toplayan kız. Ben plastiği ve Türkiye'ye on adet nükleer santral yapılmasını savunuyorum.

Gecenin bir saati BBC News'ten gelen "O ülkenin %52 ile seçilen cumhurbaşkanı vefat etti." bildirimi

Seçimden sonraki bir ayda gördüğüm kadarıyla Ekrem İmamoğlu, iki grubun paranoyalarını gün yüzüne çıkardı.

Bunlardan ilki liberaller oldu. Kent lokantaları tartışmasından sonra "liboş" demekten imtina ettiğim, aklı başında insanlar sandığım liberal ve liberteryenlerle de ilişkimi sonlandırmak zorunda kaldım. Çünkü birçoğunun aslında Ayn Randcı olduğunu bilmiyordum. Keşke daha önce söyleselerdi de hiç muhatap olmasaydım kendileriyle. Vaktime yazık değil mi?

Bu kişilerin paranoyası on altı milyonluk bir kentte açılan bir düzine aşevi yüzünden komünizmin geleceği sanrısı oldu. Belediyenin bu icraatını başta pek tutmuyordum ama öyle saçma argümanlarla karşı çıkıldı ki artık bir gereklilik olduğunu düşünüyorum.

Diğer kesim ise ulusalcılardır ki bu kişilere makyajlı milliyetçiler de diyebiliriz. 23 Nisan törenlerinde siyah bir çocuk yüzünden kopardıkları yaygara Almanların ülkemizi işgal edeceği yönündeki paranoyadan kaynaklanmaktadır. Bu algının başını çeken Mine Kırıkkanat ve Cengiz Özakıncı için diyecek söz bulamıyorum. Tımarhaneye kapatılmanız lazım sizin.

Uzun lafın kısası aramızdaki delilerin ortaya çıkmasını sağladığı için İmamoğlu'na bir kez daha teşekkür ediyorum.

AKP'liler engelli taklidi yaparak belediyeleri yolmaya devam etmek istiyor. Bir aydır süren ilginç tavırlara başka bir anlam bulamadım.

17'nci hafta photomania

1️⃣ Kendi çektiğim bir fotoğraf
2️⃣ Bulunduğum bir fotoğraf
3️⃣ Ekran görüntüsü
4️⃣ İndirdiğim bir görsel

Parabenizo pelo quinquagésimo aniversário da Revolução dos Cravos. Um dia haverá na Turquia com certeza 🇵🇹🇵🇹🇵🇹

Her gemi yolculuğunda uyuyakalmasaydım dünyamız;

(Jetgiller resmi ekledim varsayın.)

Show older
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.