180 kontörden 80 tanesini bıraktım yalnızca. Şöyle bir hesapladığımda normalden ucuza geliyor. Gezdiğim de yanıma kâr kaldı. Sürekli para yükleme derdinden kurtarması da cabası. Kısacası güzel bir alışveriş oldu benim için.
NBA Play-off ikinci turunda Heat, Sixers'ı iki maçtır darlıyordu. Ancak Phila'nın içeride oynadığı iki maçı kazanmasıyla seriye denge geldi.
Philadelphia'ya sempatim olsa da taraftarı olduğumu söyleyemem. Yıllardır desteklediğim takım Golden State. Finalde bu ikisinin karşılaşması bana ilginç bir haz verir doğrusu.
Bu gece oynanan diğer maçta Dallas, Suns'ı yenerek seride durumu 2-2'ye getirdi. Son şampiyon Bucks, son topta kazandı ve Celtics ile olan seriyi beşinci maça taşıdı.
Golden State, Memphis'e karşı çok üstün bir oyunla kazandı. Thompson, Curry ve Green'i bir arada oynatma şansına erişmişken dört maçlık seride kaybedeceğini düşünmüyorum.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamının üzerinden tam 50 yıl geçmiş. Her 6 Mayıs bana bu hukuksuzluğu hatırlatıyor.
Bundan üç yıl önce de kimsenin inanmayacağı bahanelerle İstanbul'un belediye başkanlığı için yapılan seçimler iptal edildi. Seçilmiş İBB başkanı bir nevi sürgüne gönderildi.
Yası dışlamamak gerekiyor fakat bu sabah biraz daha pozitif olmak adına tarihte bugün yaşananlara baktım:
1889'da Eyfel Kulesi açılmış. 1927'de İstanbul Radyosu yayına başlamış. 1930'da Hakkari'de deprem olmuş. Bunun sonucunda 2514 kişi hayatını kaybetmiş. 1936'da Ankara Devlet Konservatuvarı kurulmuş.
Bu tarihi olaylar arasında en can alıcı olanı Hindenburg Faciası'dır. 36 kişinin öldüğü bu kaza sonucu balonun taşıma aracı olarak kullanılmasından vazgeçildi.
1940'da John Steinbeck, Gazap Üzümleri adlı eseriyle Pulitzer Ödülü'nü kazandı. 1994'te Manş Tüneli açıldı. On yıl sonra ise Friends sona erdi. Beni pek sarmasa da dizi tarihinin en sevilenlerinden.
Bugün aynı zamanda Hıdırellez. Umarım bu yıl Hızır ve İlyas darda kaldığımızda yardımımıza koşar.
Nesimi, 14'üncü yüzyılda yaşamış Azerbaycan Türkü bir ozandır. Onun Sığmazam adlı eseri çok başka dünyalardan getirilip yazılmış gibi.
Şiirin içeriğinin yanında çeşitli biçimlerde yorumları da güzel. Birbirinden güzel üç yorumu çok beğendim.
🔴 Mikail Aslan'ın bir parça günümüz Türkçesine çevirip bağlama eşliğinde yorumlaması insanı başka bir boyuta geçiriyor adeta.
🔵 Sami Yusuf'un Nasimi adını verdiği ve koro eşliğinde yaptığı yorum. Biraz ilahi havası olsa da hoş.
🟢 Cavit Murtezaoğlu'nun Feryal Öney ile 2012'de Tebriz'den Toros'a albümünde seslendirdiği, yenilikçi dokunuşlar içeren yorumu.
En son ne zaman böyle pozitif birine rastladığım konusunda hafızamı şöyle bir yokladım. 2020, 2021 ve 2022 içerisinde böyle birini bulmak zor olurdu. Herkeste derin bir umutsuzluk vardı.
Bu süreçte ve bir süre öncesinde gördüğüm en pozitif insan bendim. Her şeye iyi tarafından bakmak bende bir huy olmuştu adeta. Fakat yine de melankolik olmayan insanlara rastlamak mümkündü. Ancak bu kişilere rastlamak için bir miktar şanslı olmak gerekiyordu.
Yaptığım işte beni zorlayan birtakım faktörler olsa da dersimi anlatıp öğrencilerle sohbet ettiğim anda yorgunluğunu unutuyorum. Tüm sorunlarımı biraz ertelemiş oluyorum. Kafamı dağıtmak için de birebir. Bu nedenle eski güleç ve iyimser tavrımı bulduğumu söyleyebilirim.
Şimdi bizden olur muydu, diye düşünmeden edemiyorum. İstediği bir şey olmadığında insan kendini "Hayırlısı böyleymiş." diyerek avutur. Ben de her istediğimin olmayacağının bilincindeydim. Çünkü her şey düzgün gidiyorsa ona hayat denmez. Bu olsa olsa masal olabilir. Tabii, insan istediği bir şey gerçekleşmeyince üzülüyor ama elden ne gelir?
Kolonya koleksiyonun en yeni üyesi Torku.
Diğer limon kolonyalarına göre daha keskin bir kokusu var. İngilizcede adına bitter lemon denen bir tür sanki. Selin veya Eyüp Sabri Tuncer gibi devlerinkilerinden çok farklı.
Aslında 100 mililitrelik olanlarından alacaktım ama sonunda bunu buldum. Eskiden Bir Milyoncu olarak tabir edilen dükkanlardan birinden kolonya şişesi almak aklıma geldi neyse ki.
Bunu son zamanlarda çok söylüyorum ama yine söylemeliyim: Ne umduk ne bulduk...
Russian Doll dizisinin ikinci sezonu, ilkinin birkaç gömlek üstüne çıkmayı başarmış. Diziye adını veren ifade aslında matruşka anlamına geliyor. Gerçekten de matruşka misali içiçe geçmiş hikayeler görüyoruz.
İlk sezonda karakterimiz Nadia, 36'ncı yaş gününün kutlandığı doğumgününde çeşitli biçimlerde ölüyor ve yeniden başladığı yere geliyor. Burada zamana karşı amansız bir mücadele veren Nadia, bu açığı fark ediyor ve onu kullanmaya başlıyor. Dizi boyunca anlıyoruz ki Nadia, zeki bir kadın. Bilmece çözmek konusunda oldukça başarılı.
Üç yıldan fazla bir süre sonra gelen ikinci sezonda Nadia, 40'a varmak üzere. Bu sezonda Nadia, ölüp bir oyun misali en baştan başlamak yerine tarih içinde bir zaman yolculuğu yapıyor. Burada metronun çok fazla kullanılması ilgimi çekmişti. Macaristan ve Doğu Berlin enstantaneleri de bir hayli hoştu. Annesi ve anneannesinin yerine geçip kendi kaderini değiştirmeye çalışırken başarısız olması aslında kaderin tanımıyla ilgili bir konu. Onlar gibi olmaya direnen Nadia, sonunda istemediği bir vaziyette buluyor kendini.
Son dönemde eğlenceli olmasına rağmen bu kadar derin bir yapım izlememiştim. Büyük bir olasılıkla son sezon olacak üçüncü sezonu iple çekiyorum. Başta Natasha Lyonne olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik etmek gerek.
Madem Trabzonspor resmen şampiyon oldu, bir süredir atıl bıraktığımız serimize devam edelim.
Bu fotoğrafı 13 Nisan günü Gaziosmanpaşa'da çekmiştim. Hem de herhangi bir mahallesinde değil Taşlıtarla olarak anılan merkezinde. Saat 16.00 olmak üzereydi.
Bir iki gün arayla aldığım iki meyve suyu da muhteşemdi.
Dimes'in kırmızı meyveli olanını içerken cenneti yudumluyor gibiydim. Gerçekten çok değişik bir şeydi bu.
Juss ise değişik meyvelerden yaptığı meyve suyunda egzotik bir tat yakalamış. İçinde ananas ve mango olduğunu düşünmüştüm ama yokmuş.
Bundan sonra meyve suyu denince bu ikisinden şaşmam gibi duruyor. Piyasada karton içerisinde satılan ilave şeker içeren meyve nektarları ve meyve aromalı içeceklere de dikkat etmek gerekiyor.
🇸🇪 Mereyusblogg
Romersk medborgare från Miklagård.
På Mastodon sedan 23.X.2021
Bara postar oviktiga tankar.
Allmän egendom (PD). Inga begränsningar.
Jag tjänar ingen inkomst av det jag lägger upp här.
🇬🇧 Mereyü's blog
Roman citizen from İstanbul.
On Mastodon since 23.X.2021.
Just posting unimportant things.
Everything I publish is Public Domain (PD).
I don't earn any income here.
🇹🇷 Mereyü'nün blogu
Civis romanus sum.
23.X.2021'den beri Mastodon'da.
Önemsiz şeyler üzerine.
Paylaştığım her şey kamu malıdır (PD).
Buradan herhangi bir gelir elde etmemekteyim.