Show newer

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Günışığı Kitaplığı tarafından basılan Çıtır Çıtır Felsefe dizisininin yedi kitabını muzır neşriyat ilan etti. Bundan sonra bu kitaplar poşet içinde yalnızca 18 yaş ve üzerine satılabilecek.

Toplamda otuz iki kitaptan oluşan seri, çocuklar için felsefe (P4C) alanının güzel bir örneğiydi. Yasaklanan kitapların adları gayet manidar. Oğlanlar ve Kızlar, Aşk ve Dostluk, İyi ve Kötü, Küçükler ve Büyükler, Beden ve Akıl, Diktatörlük ve Demokrasi, Cesaret ve Korku.

Geçtiğimiz günlerde bu seriden Küçükler ve Büyükler ile Aşk ve Dostluk, içlerinden birer sayfalık kısımların kırpılması suretiyle hedef gösterilmişti. Burada istismara yönelik bilinç oluştururken gösterilen kötü örnek ve sevginin farklı biçimleri söz konusuydu. İstanbul Kitapçısı'nın bu seriyi satması nedeniyle İBB de sosyal medya lincinin hedefi olmuştu.

Zaten hep böyle oluyor. Kitabı okuyup anlamayan biri çıkıp diğerlerini de bu yönde örgütlüyor. Sonunda iş yaptırıma kadar gidiyor. Kitleler böyle hareket eder genelde ama bu derece akıl tutulması da fazla. Size söz bu böyle sürüp gitmeyecek.

Okan Buruk sonunda imzayı attı ve resmen Galatasaray'ın teknik direktörü oldu.

Şimdiye kadar yedi takım çalıştırmış olsa da kendisinin tüm sezon boyunca başında olduğu üç takım var. Bunlardan ilki 2014-15 sezonunda Gaziantepspor'du. Ligde 40 puan toplayarak onuncu sırada yer alırdı. Kupada ise Tuzlaspor, Sivasspor ve Gaziantep BBSK ile düştüğü A Grubu'nda sekiz puan toplayarak üçüncü olmuş ve son 16'yı görememişti.

2017-18 sezonunda Akhisarspor ile Türkiye Kupası'nı kazanırken ligde 11'inci olmuştu. İki sezon sonra Başakşehir'i lig şampiyonu yapmış, kupada Kırklarelispor'a elense de UEFA Avrupa Ligi'nde son 16 turuna kadar yükselmişti. Bu aynı zamanda onun Abdullah Avcı ile olan vizyon farkını da ortaya koyuyordu.

Geçen sezon 1975-76 sezonunun ardından bir ilk yaşanmış ve Üç Büyükler, teknik direktörlerini sezon ortasında değiştirmek zorunda kalmıştı. Bu krizden en etkin şekilde yararlanan Trabzonspor, şampiyon olmuştu.

Bu sezon Fenerbahçe'nin başında Jorge Jesus var. Kendisi Portekiz Ligi'nde Belenenses, Braga, Sporting Lizbon ve Benfica olmak üzere dört takımı 14 sezon çalıştırmış biri. Bunun yanında Brezilya ve Suudi Arabistan tecrübeleri var. Türkiye Ligi'nde ne yapar bilemiyorum ama Zico'dan beri yabancı teknik direktörlerin şampiyon olamadığını biliyorum. Galatasaray'da da Roberto Mancini, Cesare Prandelli, Jan Olde Riekerink, Igor Tudor ve son olarak Domènec Torrent dönemleri hüsranla sonuçlanmıştı.

Beşiktaş'ın başında olacak Valérien Ismaël daha önce West Bromwich, Barnsley, LASK, Apollon Smirnis, Wolfsburg, Nürnberg, Hannover 96 takımlarını çalıştırmış. Beşiktaş'la da sekiz maçlık bir tecrübesi var. Mali durumu kötü olan bir takımın başında mucize yaratmaya çalışacak.

Okan Buruk'un başarılı olmasını diliyorum ve Hamza Hamzaoğlu performansı gösterip gösteremeyeceğini merak ediyorum. Bu seviyeler herkesin harcı değildir çünkü.

Züber'in tadı pestile benzeyen meyve barında gerçekten muz bulunuyor. Hem de dörtte bir oranda. Bunun yanında tatlılığı sağlaması için hurma, hindiba kökü lifi, fındık, badem, muz konsantresi, kakao yağı ve tozu bulunuyor. Son ikisinin olduğu bir ürüne rahatça çikolata denebilir. Adı çikolata olan çoğu üründe bile bunlar bulunmuyor.

Şekersiz olarak etiketlenmesi bunun yeni bir veganlık olduğunu düşündürüyor. Elbette veganlık sadece yeme alışkanlıklarıyla ilgili değil ama genellikle öyle yansıtılıyor. Şekerden uzak durmak da sağlıklı olmanın bir yolu fakat iş bununla bitmiyor.

93 yaşındaki bir moruk öldü diye sabahtan beri taziye mesajı yayınlamayan kalmadı. Bahane olarak da çok seveninin olduğunu ileri sürüyorlar. Oysa şehit düşen askerlerin de atanamayıp intihar eden öğretmenlerin de sevenleri vardı. Onlar için yaprak kımıldamıyor. Ancak ben bu gafillere son bir hatırlatmada bulunacağım.

24 Haziran 2018'de yapılan seçimleri beş rakibinin toplamından daha fazla oy alarak kazanan Tayyip Erdoğan, yeni bir dönemin başladığını bildiriyordu. Bundan sonra tüm yetkiler tek elde toplanacak ve böylece meseleler daha hızlı halledilecekti. Türkiye, sorunlarının üstesinden gelip uçuşa geçecekti. Dünya siyasetinde söz sahibi olacaktı.

Ancak beklenen olmadı. Seçimin üzerinden bir yıl geçmesine bir gün kala tekrarlanan, haksız hukuksuz biçimde iptal edilmiş İBB seçimlerinin sonuçları da bunu işaret ediyordu. 6 Mayıs akşamı sürgüne yollanan Ekrem İmamoğlu, 806000 oy farkla seçimi kazanarak makamına geri dönmüştü. Birilerinin gözdesi olan Türk tipi başkanlık sistemi bir yıl olmadan çökmüştü.

Öğretmenlik mesleğinin itibar kaybının bir göstergesi olarak part-time yani yarı-zamanlı olarak çalışmak. Gerçekten aklım almıyor. Zamanının yarısında öğretmenlik yapacak kişinin diğer yarıda ne yapması bekleniyor?

Final serisinin altıncı maçında Boston Celtics'i 103-90 yenen Golden State Warriors, seriyi 4-2'ye getirdi ve Warriors franchise'ı ile yedinci şampiyonluğuna ulaştı.

Sezon başında kimse, Golden State'in şampiyon olmasına ihtimal vermiyordu. Ancak finallerde gösterdiği takım performansıyla Golden State bunu sonuna kadar hak etti. Splash Brothers'ın oluşturduğu tandem, Green, Wiggins, Poole gibi oyuncuların düşmeyen performanslarının yanı sıra Payton ve Porter'ın yardımları şampiyonlukta pay sahibi. Steve Kerr'i de es geçmemek lazım tabii.

Stephen Curry'nin ilk kez final MVP'si olması da bu final serisinin unutulmazlarından. Al Hadford'un çabası da Celtics adına takdire şayan ama onlar adına üzülmeye gerek yok. Golden State ile karşılaşan takımların kaderinde elenmek var.

Bu serinin böyle sonlanması beni bir miktar keyiflendirdi ayrıca.

Aslen Zonguldaklı olan Kadir Kemik'in ailesi Pendik'in Kavakpınar mahallesinde yaşıyordu. Kendisi bugün şehit düştü. Kim bilir, onu ne uzman çavuş olmaya zorlamıştı? Yeni mezunları işe almayan işverenler mi yoksa ne kadar çalışırsa çalışsın kendi evine sahip olamayacak olmak mı?

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde doğal seçilim baskısıyla değişmesidir.
Teori (kimi zaman kuram da denir), Yunanca theorein sözcüğünden gelir. O da thea yani manzara ve horan yani görmek sözcüklerinin birleşimidir. Temaşa, thea-horan'ı daha iyi tanımlar bir ifadedir.
Hipotez (önsav diye de geçer), alt veya aşağı anlamındaki hüpo ile thesis sözcüklerinin birleşimidir. Bir önermeyi önvarsaymak demektir. Bir teorinin tam olarak kanıtlanmadan önceki tek önermeye sığdırılmış halidir.
Kanun (artık buna yasa deniyor gerçi), hukukta da kullanılır. Dilimize Arapçadan giren sözcük, oraya da Yunanca kanon'dan gelmiştir. Bunun da kazık anlamına gelen kanna'dan neşet ettiği düşünülüyor.
Teori veya kuram, bir olgunun sürekli olarak doğrulanmış deney ve gözlemler esas alınarak açıklanmasıdır. Bir akıl yürütme formudur. Premises yani öncüller ve conclusion yani sonuçtan oluşur. Sonuç önermesi hipotezdir. Kanun ise hipotezin yeteri kadar sınanıp kanıtlanmış halidir.
Evrim, defalarca kanıtlandığı için bir teori değil kanundur. Sözgelimi Düz Dünya ise defalarca çürütüldüğü için safsatadan ibarettir.
Onuncu sınıf öğrencisine anlattığımız bir konuyu Tübitak Sosyal Bilimler Ansiklopedisi'nde makale yazan zatın bilmemesi, Tübitak'tan çöp bile alınmaması gerektiği yönündeki kanaatimi pekiştirdi.

Bu haberi yeni duydum ve gerçekten canım çok sıkkın. Eğlenceli şeyler paylaşmak istiyorum ama bu ülke kendinden başka bir konu hakkında yazmama izin vermiyor.

Stajyer avukat Tugay Çeliktenyıldız, iki gün önce Galata Kulesi'nden atlayarak intihar etmiş. Çemberlitaş Lisesi ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve henüz 23 yaşındaymış.

Stajyer avukatların çalışma şartlarına şöyle bir baktığımda bu işin çoğunlukla ücretsiz yapıldığını gördüm. Aynı zamanda bir avukatın yapmaması gereken ofis işlerinin de bu kişilere yaptırıldığını öğrendim. Tüm meslekler için stajyer, köle gibi bir şey zaten.

Tugay, bu fotoğrafta bile doğru düzgün gülememiş. Daha fazla konuşup sözü çoğaltmaya lüzum görmüyorum.

Kiğılı'nın çalışanlarına yaptığı uyarıda dikkatimi genel olarak iki mesele çekti. İlki uyarının yalnızca kadın çalışanlara yapılmış olması, ikincisiyse mavi yakalı ayrımı yapılıp bu kişilerin damgalanarak zan altında bırakılması.

Öncelikle her kurumun kılık kıyafet prosedürü olabilir. Buna İngilizce dress code deniyor hatta. Ancak böyle bir uyarının yapıldığı firmada çalışmak zorunda olan kadınlar adına üzüldüm. Dil, profesyonellikten uzak. Bu, insan kaynakları personelinin acemiliği olabilir ancak bilinçaltının dışavurumu gibi bana. Dekolte, etek boyu ve basene dikkat çekilmesi bende bu kanıyı uyandırdı.

Mavi yakalı terimi, daha çok bedensel işleri yapan işçiler kullanılır. Bunu yazan kişi emeğine o derece yabancılaşmış ki kendinin de bir işçi olduğunu unutmuş. Zaten Türkiye'deki lümpen proleterya o kadar lümpen ki proleterya olduğunun farkında değil. Bunu da işçiler arasında mavi yakalı-beyaz yakalı ayrımına giderek pekiştiriyor.

Tabii, burada herkesin aklına "Mavi yakalılar vücudunuzu dikizleyebilir." önermesi geliyor ama beden işçileri çoğunlukla tek tip olarak belirlenmiş bir iş kıyafeti giyer. Burada kıyafet serbestliğinden doğan sözde sınıf ayrımına da vurgu yapılmış olabilir. Belki de bunu söyleyerek fazla iyi niyetli düşünüyorumdur.

Şayet bu mailin yazılmasına neden olan tatsız bir olay yaşandıysa suçun büyüğü yine işe alım yapan kişilerdedir. Birlikte çalışacağı kişileri iyi seçemiyorlar demek ki.

On iki bin yıllık medeniyetin geldiği nokta bu olmamalıydı sanki.

Çingeneler, toplumumuzun bir parçası olduğu için bize yabancı değil. Çingeneler Zamanı da dili farklı olsa bile bir anlamda bize bizi anlatan filmdir.

Film, bana İngilizce coming-of-age denen gelişim öyküsü gibi geldi. Filmin baş karakteri Perhan'ın gelişim öyküsü aktarılıyor. Bu sırada Çingenelerin yaşamından izlere tanıklık ediyoruz. Hıdırellez veya büyücülük gibi.

Filmin bu kadar güzel olmasının bir nedeni de müzikleri. Goran Bregović, özellikle Ederlezi ile harikalar yaratmış. Bu noktada eklemeden geçemeyeceğim bir not: Taiana Mitioglo tarafından söylenen Gagavuzca versiyonu, özgün halinden de güzel.

Film, bir cinnet ve yokoluşla sonlanıyor. Yugolavya'nın kaderi de buna benziyor. Perhan karakterine hayat veren Davor Dujmović'in 1999'da intihar etmesi de ilginçtir.

Eylemi yapan ambulans şoförü, sağlık bakanı ile görüşmüş. Bakan "Bazı şeyler konuşulduğu yerde kalmalı." dese de görüşme sonrası bakanın paylaştığı fotoğraf birkaç ipucu veriyor.
Şoförün ellerini önünde bağlayıp başını öne eğmesi ve objektifle göz teması kurmaması utandığını gösteriyor. Bunun nedeni en iyi ihtimalle içeride konuşulanlardan dolayı kendini suçlu hissetmesidir. Kötüsünü düşünmek istemiyorum.

Show thread

Ne kadar saklanırsa saklansın yolunda gitmeyen şeyler bir yerde patlak verir. Bugün ambulans şoförünün Sağlık Bakanlığı önünde yaptığı eylem de böyle. Türkiye'de neredeyse kanserden etkilenmeyen kalmamışken onkoloji hastasını bırakacak hastane bulunaması, Erdoğan'ın doktorlar için "Giderlerse gitsinler." demesi, yurtdışından getirilen hastalar ve GSS prim borcu diye vatandaşlardan alınan haraç, sağlıkta bir kriz olduğunun işaretidir.

Fenerbahçe, Anadolu Efes'i yenip zoru başardı ve şampiyon oldu. Bu moral bozucu sürpriz, Galasaray'ın yarı finalde Anadolu Efes'i yorduğunu söylerek gizlenebilir ama dört sezon sonra şampiyonluğa ulaşan ekip her türlü takdir ve tebriği hak ediyor. Bu gecenin sabahına NBA final serisinde eşitliği bozacak beşinci maçı izlemek kaldı.

Önceki maçta Curry'nin güle oynaya attığı üçlükler Celtics'e ders olmuş. Bu maçta dokuzda sıfır atabildi.

İlk yarıyı 51-39 geride tamamlayan Celtics, ikinci yarıya 10-0'lık seriyle başladı. Üçüncü çeyrek genel olarak başabaş gitti. Warriors, oyunu son çeyrekte kopardı ve maçı 104-94 kazandı.

Oyunun Tatum ile Wiggins arasında oynandığı söylenebilir. Sayı olarak bakarsak 27-26, ribaunt olarak da 10-13'lük bir skor çıkıyor karşımıza.

Şimdi Golden State, şampiyonluktan bir maç uzakta ama son maçı eve taşıma arzularından dolayı buna bir maç daha eklenebilir.

Her ne kadar Google'da ad aratıldığı vakit ilk sırada şak diye çıksa da, 9 Haziran'da iş arayan garibanlarla kariyerist dallamaları bir araya getiren LinkedIn'e kaydolmuştum. Bugüne kadar tık yok. Üstüne üstlük bağlantı ararken beni bot sanıp hesabımı kilitliyor.

Bugün Pençe-Kilit operasyonunda şehit olan uzman çavuşun adı da Ramazan Gök'müş. Kendisi Tokatlı ve 28 yaşındaymış. Ne tesadüf!

Show thread
Show older
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.