Show newer

Cumartesi İnsanları, güzel bir grup adı olabilirmiş.

Bir kapıdan beklentim kapanması, kapanınca da açılmasıdır.

24 Şubat 2022 sabah saatlerinde Rusya, Ukrayna'yı işgale girişti. Bugün tam bir ay oldu. Şubat ayının yirmi sekiz gün sürmesiyle dört hafta da denebilir. Ukrayna direniyor!

Rusya'nın amacı yıldırım savaşı veya özgün adıyla Blitzkrieg taktiğiyle dört günde başkent Kıyiv'e varmak ve Ukrayna hükümetini dağıtıp kendi kukla rejimini inşa etmekti. Ancak hiç hesaplamadıkları bir direnişle karşılaştılar. Bu böyle sürdükçe Rusya dünyaya madara olmaya devam ediyor. Слава Україні!

Ekrem İmamoğlu, hukuksuzca iptal edilen seçimlerin tekrarı niteliğinde olan ve 23 Haziran günü düzenlenen seçimde rakibine sekiz yüz bin oy fark atarak yeniden seçilmiş ve sürgünden dönerek makamına gelmişti.

O zamandan bu zamana toplu ulaşıma üç kere zam geldi.

💸 6 Şubat 2020'de düzenlenen UKOME toplantısında 2.60 lira olan biniş ücreti 3.50 lira olarak güncellendi. Öğrenciler içinse 1.25 olan ücret, 1.70 lira oldu. Öğretmen kartı olarak bilinen sosyal kart kullananlar için bir biniş 1.85'ten 2.50 TL'ye yükseldi.
💳 Aylık akbil veya abonman ücretleri ise tam için 275, öğrenci için 50, öğretmen için 170 lira oldu.
💸 29 Temmuz 2021'deki UKOME toplantısında işbu ücretler 4.03, 1.96 ve 2.88 lira olarak belirlendi.
💳 Kontör satın almak içinse yeni ücretler sırasıyla 316, 57.50 ve 196 Türk Lirası olarak belirlendi.
💸 24 Aralık 2021 tarihinde yine bir UKOME toplantısında, fahiş bir zamla tam biniş 5.48, öğrenci binişi 2.66, öğretmen binişi ise 3.92 lira oldu.
💳 Yılbaşından itibaren geçerli olacak zam uyarınca mavi kart, tam için 430, öğrenci için 78, öğretmen için 267 liraya yükseltildi.

📈 Bunlardan önce son zam, 25 Mayıs 2017'de karara bağlanmış ve 1 Temmuz'da uygulanmaya başlanmış. Bundan önce tam biniş 2.30, öğrenci binişi 1.15, öğretmen binişi 1.65 liraymış. Mavi kart için sırasıyla 185, 85 ve 110 imiş bu ücretler.

Kısacası, bugün yapılan toplantıda zam kararı alınmaması çok hayırlı olmuştur. Bu zam, öyle az buz bir oran değil, %50'dir.

Kamera, gözün gördüğü biçimlerde görmüyor. Onun görme biçimi oldukça farklı. Çünkü kamera medyumdur.

İnsanın mesai arkadaşıyla gönül ilişkisi yaşaması bana bir miktar dar kalıplara sıkışmışlık hissi veriyor. İş arkadaşıyla iş saatleri dışında pek münasebet kurmamak en iyisi olacaktır. Bunu sadece sevgililik olarak düşünmemek gerekir. Mesela parasal bir ilişki de kurulmamalı. Kurulacaksa bile azami dikkat edilmeli.

Ancak günün büyük bölümünü geçirdiği ortamda sevgiyi aramak normaldir. Bunun yanında, gönül ilişkisi kurulacak kişiyi sürekli görmenin iyi bir şey olmadığı kanaatindeyim. Bir mesleğin üyeleri dünyaya aynı biçimde baktığı için, bu kişilerin meslektaş olmaması başta iletişim eksikliği olmak üzere türlü sorunları beraberinde getirir.

Çok fazla insanla muhatap olmak zorunda kalan meslek grupları da muhataplarıyla ilişkisini iyi ayarlamalı. Bir öğretmen öğrencisiyle, bir doktor hastasıyla, bir kasiyer müşteriyle arasındaki münasebetin ayırdına varmalı. Bu türden ikili ilişkiler genellikle sorunlu oluyor. Sürdürülebildiklerinde bile sorunlar sonradan ortaya çıkıyor. Role iyi bürünmek, onu iyi bellemek bu konuda esas alınmalı.

İyi bir doktor, iyi bir öğretmen, iyi bir savcı veya sair alanlarda iyi olmadan önce iyi bir insan olmak gerek. İyi insan olduktan sonra gerisi gelecektir.

İnsan, alışan varlık olabilir mi? Alışma söz konusu olunca sadece zaman fark ediyor. İnsan bir şekilde her şeye alışıyor. Öyle veya böyle...

Vatan bazıları için toprak parçasından ibaret olsa da, kesinlikle öyle değildir. Dil de vatandır.

Türkülerde hep duyduğum bir ifade: Ben sevdim, eller aldı. Bunu bir de ellerden dinlemek gerek.

Zaten çok konuşmuyorum, konuşmamaya gayret ediyorum. Kelimelerimi ona göre seçiyorum. Konuşurken hayır konuşayım bari. İyiliği çoğaltayım. Buna dikkat ediyorum. Yoksa pek bir anlamı yok bunun.

Filmin birçok sahnesi güzel ama bunların başında belki de göründüğünden daha derin anlamlar barındıran bu sahne gelir.

Show thread

Mama, they say I'm a terrorist, what?
I did nothing wrong, but I got on a blacklist
Mama, they say I'm a terrorist, why?
If doomsday is coming — я не попаду в рай

Başıma gelen felaketlere gülüyorum sadece. Yıllardır bu böyle.

Fotoğraf, cansız bir nesne değildir. Çoğunlukla bir anın hapsedilmiş formu da değildir. Fotoğraf canlıdır; sizinle konuşmasa bile bir şeyleri fısıldamasını bilir.

Dün çekilen bu fotoğraf da Türkiye'deki polis şiddetinin simgesidir.

Volodimir Zelenski'nin başrolünde olduğu Halkın Hizmetkarı ya da özgün adıyla Sluha Narodna, bir tarih öğretmeni Vasili Petroviç Holoborodko'nun kendini birden Ukrayna cumhurbaşkanı olarak bulması üzerine başına gelenleri anlatıyor.

Belki ülkelerin mizah anlayışının farkından belki başka bir şeyden dolayı beni kendine bağlamadı ama diziden sonra Zelenski'nin ve Ukrayna ile kaderinin birleşmesi çok can alıcı.

Bugün 21 Mart, nam-ı diğer Bahar Ekinoksu veya Nevruz. Bugünden sonra gündüzler gecelerden daha uzun sürecek. Yani bundan sonrası aydınlık.
Ayrıca, son yılların en soğuk 21 Mart'ı olabilir bu. Bahar geliyor derken hoş değil pek.

Çukurova, söylenegeldiği gibi Dünya'daki en bereketli topraklardandır. Orhan Kemal'in güzide eserinin uyarlanması olan Erden Kıral filmi de sinema tarihimizin başyapıtlarından.

Köyden Çukurova'ya gelen üç karakter Köse Hasan, Pehlivan Ali ve Yusuf'un hikayesini anlatıyor. Yusuf'a hayat veren Erkan Yücel'in karizması ve ses tonu beni etkiledi doğrusu.

Konuşmalar oldukça doğal. Yöre insanı oynamış gibi. İşsizlik ve sonrasında zoru zoruna bulunan işte çalışırken yaşanan mücadeleler çok iyi aktarılmış. Bizimkilere iyi gibi görünen Topal gibi karakterlerin gerçek yüzü ve işçiler arasındaki acımasızlık da filmin temalarından. Mesela, Pehlivan Ali'nin ırgat çavuşunun imam nikahlı karısı Fatma'yı kaçırması, sonradan Fatma'nın Katip Bilal'e yamanması, bu çarpık ilişkileri yansıtıyor tam anlamıyla.

Filmin son kısmında, Ali'nin patozda yaşadıkları anlatılıyor. Burada ırgatbaşı, usta ve koltukçular karşımıza çıkıyor. Tuncel Kurtiz'in oynadığı Koltukçu Zeynel'in kimseye eyvallahı yok. Kırmızı poşulu usta da hakbilir bir insan. İkisi, bir anlamda ırgatbaşını bastırıyor. Sonunda Zeynel kovuluyor ve yerine Ali geçiyor. Ali, patron ve ırgatbaşının işçileri gazlamasıyla işi bilmemenin verdiği acelecilikle kolunu patoza kaptırıp ölüyor. Patron, Ali'yi arabasına alıp hastaneye götürme zahmetine dahi katlanmıyor. Bu sırada Zeynel, pusu kurup tarlayı yakıyor. Patron jandarmayı çağırdığında suçu usta ve işçilerin üzerine atıyor. Sonunda tutuklanıp götürülüyorlar.

Emek süreçleri zorlu olmaklığını sürdürüyor. Bugün bile, maaşı zarfla verip bir kısmını geri alanlar var. Yaptığı inşaattan demir ve çimento kaçıranlar yüzünden depremlerde yüzlerce insan hayatını kaybetti. Geçim derdi, babadan zengin olmayan her insan için ölüm gibi bir olgudur. Böyle gelmiş, böyle giderse olmaya da devam edecektir.

Türk Medeni Kanunu madde 187 uyarınca kadın, evlendiğinde kocasının soyadını alır. Daha sonra nikah memuruna veya nüfus idaresine yapacağı başvuruda kocasının soyadından önce gelmek kaydıyla kendi soyadını kullanabilir.

Bir kadının evlendikten sonra sadece kendi soyadını kullanması yani kocasının soyadını almaması da mümkünmüş. 30 Eylül 2015'te Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, aldığı kararla Aile Mahkemesi'ne başvuran kadınların sadece kendi soyadlarını kullanabileceğine hükmetmiştir.

Şayet bir gün evlenirsem, eşimin benim soyadımı almasını istemem. İkinci soyadı olarak kendininkinin yanına koymasını bile istemem. Bunu yapması, kimlik veya pasaportun yenilenmesi gibi yıpratıcı olabilecek süreçlerden onu uzak tutacaktır.

Evlenene kadar olduğu kişiden farklı bir kişi de olmayacaktır. O zamana kadar yaptığı herhangi bir şey onun adıyla anılmaya devam edecek; kargaşaya mahal verilmeyecektir. Örneğin, fi tarihinde yazmış olduğu yüksek lisans tezindeki adıyla ona yıllar sonra bile erişilebileceklerdir.

İki adı olan bir kadın için iki soyadı taşımak da zül olur. Sadece kadın olarak doğduğu ve evlenmeyi tercih ettiği için dört ad taşımak zorunda değildir kimse.

Show older
Qoto Mastodon

QOTO: Question Others to Teach Ourselves
An inclusive, Academic Freedom, instance
All cultures welcome.
Hate speech and harassment strictly forbidden.